23.Bölüm 'Tefeci mi mafya mı?'

4.1K 241 24
                                    

Merhaba fındıklarım. Uzun bir bölüm ile geri döndüm. Fındık sezonunu üzülerek kapatmış bulunmaktayız ama ben inanıyorum ki, kilerde duran fındıklarımız gibi hikayemizin tazeliği asla etkisini yitirmeyecek. Kalemimi ve hayal gücümü sizlere emanet etmişken kolay kolay üzüleceğimi düşünmüyorum. İyi ki varsınız. Okuyan herkesin oy vermesini
dört gözle bekliyorum. Lütfen desteğinizi eksik etmeyin...

Keyifli okumalar fındıklarım :)

Dün gece Safa'nın gelirken getirdiği atıştırmalıklardan yiyerek hayatta kalmaya çalıştı Ahu. Adamın tekrar gelmesini bekliyordu. Burada yaşaması için Safa'nın yardım dokunuşlarına ihtiyaç duyduğunu fark etmesi uzun sürmedi. Uyandığında buz kesmiş bungalovu ısıtmak için epey uğraşmıştı. Ne yaparsa yapsın şöminenin içindeki odunları tutuşturmayı başaramıyordu. Elindeki çakmağı o kadar çok kez kullanmıştı ki başarısız denemelerinin sayısı yüzünden aletin gazı bitmek üzereydi. Umutları tükenirken ve çakmağın gazının son demlerindeyken güçsüz ateşini gördüğünde sevinçten havalara uçmuştu. Eninde sonunda alevleri arttırmayı ve evin içini ısıtmayı başarmıştı. Verdiği çabalar sonucunda ise yorgunlukla ve hafif açlıkla koltuktaki yerine kıvrıldı genç kadın.

Kimseden haber almadan bungalovun içinde zamandan habersiz yaşamak genç kadına hiç de garip gelmiyordu. Buraya gelirken iletişimsiz kalacağını bilerek ve bunu kabul ederek gelmişti. Bu yüzden, gözünün önündeki televizyonu fark etmesi bile uzun sürmüştü. Yorgunluğuna rağmen ayağa kalkıp televizyonu açtı ve akıp giden yayınları izlemeye koyuldu. Kafasındaki düşünceleri bir kenara itemediği için bant yayınını boş gözlerle seyretti.

Çok uzandığını için sıkılıp etrafı gezmek istediğinde bahçeye çıkmış ve bungalovun etrafında dolaşmıştı. Dün akşam odun almak için gittiği yöne doğru ilerlediğinde kertenkelenin orada olup olmadığına uzaktan bakındı. Derisinin hissiyatı halen daha parmak uçlarındayken sebepsizce kendisinden korkuyordu. Bu yaşa kadar onlardan korkmayıp gelmişken bir gecede ürkmüş ve korktuğu bir hayvan oluvermişti.

Kertenkeleyi ararken fazla dalmış olacak ki hızla gelen aracın ve tekerleklerinin yere yapışıp kalırken çıkardığı sesle irkilmişti. Ani freni yüzünden toprağa yapışıp kalan tekerlekler acı bir sesi ormana doğru iletmişti. Aynı hızla aracından inen Safa elini sallamaya başlarken endişeyle genç kadına bakıyordu.

"Ahu, çabuk ol! Buradan gitmeliyiz," gelmesi için elini deli gibi sallayan Safa'ya hayretle baktı Ahu. Gelirken giydikleri halen daha üzerinde olduğu için içeride bir eşyası olmayan kadın anlamsızca kapıya doğru ilerledi. Tahta kapıya endişeyle geldiğinde Safa çoktan kapıyı açmış ve onu arabaya yönlendirmişti.

Safa'nın yanındaki koltuğa yerleştiğinde genç adam da zaman kaybetmeden direksiyonunun başına geçmişti.

"Ne oluyor?"

Ahu'nun sorusuna kısa cevap verdi endişeli adam.

"Senin o uzun burunlu arkadaşın beni takip ettiği için yakalanman an meselesi," derken bungalovun önünden ayrılmıştılar. Villanın önünden geçen yoldan devam etmeleri gerekirken önlerindeki dağ yolunda ilerlemeye devam edince Ahu kafasındaki soruları sormadan edemedi.

"Kim? Samet mi?"

Virajlı yollarda hızla ilerleyen Safa yoldan gözünü ayırmadan kafasını sallamıştı. Ahu ise anlamsızca stresli adama bakıyor ve olayı ilmek ilmek çözmeye çalışıyordu.

"Neler olduğunu doğru dürüst anlatsana," diyerek çıkışan Ahu ancak genç adamın dikkatini çekmişti. Yola odaklanıp bir an önce kaçmanın derdinde olduğu için kadının dediklerine aldırış etmemişti.

Yasak FındıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin