29.Bölüm 'Kal ya da kalın!'

3.9K 246 61
                                    

Nasıl gidiyor fındıklarım?

Size her hafta sonu olduğu gibi yeni bir bölümle geldim. Yine yorumlarınızı merakla bekliyorum. Hikayemizin parlaması için oy vermeyi unutmayın lütfen. Desteğiniz eserimiz için unutulmaz bir armağan olacaktır. Öpüyorum.

Keyifli okumalar :)

Bir anda kahkaha atarak gülmeye başlayan Safa uzun bir süre Ahu'ya bakamadı. Koltukta iki büklüm kıvranan adamı izleyen Ahu, gerildikçe gerildi. Onu dikleştirip yüzüne birkaç tokat indirmek ve durumun ciddiyetini kendisine aktarmak istiyordu ama konu Safa olunca bu durum ciddiliğini çoktan yitirmişti bile.

Gülerken karnını tutan adamın koluna yeniden yapıştı Ahu ve "Çok ciddiyim Safa! Gülmeyi kes ve bana cevap ver!" derken sesi hem yalvarıyor hem de bağırıyor gibi çıkmıştı.

Vücudunu doğrultup ancak oturmayı başaran Safa gülümsemesinin silinmediği dudaklarını araladığında "Onunla evlenme ama başkasıyla evlen de ne demek oluyor? Söylediklerine karşı ancak bu denli ciddi kalabildim. Kusura bakma," içinde tuttuğu kahkaha parçasını yarım yamalak kaçırdı Safa.

Adama yapışıp durmaktan yorulan Ahu ellerini geri çekerken ilk kez tüm saflığıyla konuşmaya başladı. Bu adamı ikna etmenin başka yolu yoktu.

"Safa, o kız en yakın arkadaşım. Onunla evlenmene izin veremem. En yakın arkadaşımın kocasından çocuğum olduğunu düşünemiyorum," derken ellerini çoktan başına geçirmiş düşündüğü hayali geleceği unutmaya çalışıyordu. Yıllar sonra Hazal'ın karşısına geçip çocuğunu gösterecek ve Safa'dan olduğunu söyleyecek... Asıl sınavı bu olurdu işte!

Safa'nın gülme sesi yeniden kulağına geldi ve devam etti:

"Bizim sülaleye girmeye dünden razıymışsın sen de. Önce Hazal sonra da beni bir güzel ele geçirdin," diyerek kadına takılmaya devam eden Safa'yı evire çevire dövmek istediği için başındaki ellerin çekti. Başını kaldırıp ona sinirle yaklaşmaya başladığında Safa iki eliyle bileklerinden tutmuştu bile. Sürekli darbe yediği için alacağı zararı az çok tahmin edip engelleyebilmişti.

"Tamam, sinirlenme fındık! İstesen de evlenmeyi düşünmüyorum arkadaşınla," dediği an sinirden gerdiği kolları gevşedi ve Safa'nın elleri arasında pelteleşti. Kocaman gülümseyip "Gerçekten mi?" diye sordu safça. Kendisiyle alay ediyor olabilirdi. Emin olması gerekiyordu.

Ahu'nun sakinleştiğini anlayan Safa bileklerini yavaşça aşağıya indirdi ve "Gerçekten. Ailem, haberim olmadan kızın ailesiyle görüşmüş ama evlenmek gibi bir planım yok. Kimseyle," diyerek ekleme yapmış olsa bile Ahu duymak istediklerini duyduktan sonra keyiften kocaman gülümseye başladı. Safa için önemli olan ama Ahu'nun fark edemediği kelime arada kaynayıp gitmişti.

"Yani bu akşam kızı istemeye gitmediniz?"

Başını olumlu anlamda sallayan Safa'yı görünce içi öylesine rahatlamıştı ki tarifi yoktu yaşadığı duygunun. Dertlerinin üstüne yüzleşmesi gereken yeni sorun daha gelmediği için ve bir arkadaşını daha hayal kırıklığına uğratmadığı için çok sevinmişti. Sevinçten kendisini kaybetmek üzere gibi hissedince ne yapacağını şaşırdı. Şaşkınlığı esnasında dibine kadar girdiği adamın koca bedeni gözüne ilişince birden öne atılıp kollarını boynuna doladı. İsteyerek ve zararsız olan yakınlaşmasına Safa karşılık vermemişti. Kısa süren sevinç gösterisini bitirmeden önce adamın kulağının hemen dibinde "Teşekkür ederim," derken sözlerinden çok adama ulaşan şey nefesi olmuştu.

İç gıcıklayan yakınlaşmayı bitiren Ahu geri çekildi yavaşça. Safa ise hareketsiz kalıp kendisinden kopan kadını izliyordu. Şaşkınlıktan kadınla alay edememiş hatta nefesini hissedince aklına çok yanlış anlar doluşmuştu. Kadın kulağının dibinde bir şeyler söylerken aklına doluşan şeyler yüzünde gözünü sımsıkı kapatıp kendisini sakinleştirmeye çalıştı. Kadın uzaklaştığında ve kendisine gülerek baktığında tehlikenin farkına vardı Safa. Aniden ayağa kalkıp etrafta göz gezdirdi. Kaybettiği bir şeyi arar gibi yapıyordu ama ne aradığını asla kendisi de bilmiyordu.

Yasak FındıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin