67.Bölüm 'Zeytinler ve Doğuşlar'

2.4K 227 125
                                    


Merhaba fındıklarım.

Oy sınırlaması koymak gibi bir kaidem hiç olmadı. Fakat bölüm atarken ilginizin arttığını görmek de beni mutlu eder. Lütfen destek olurken bu düşünceyi aklınızda bulundurun. Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar :)

Oy ve yorumları unutmayın :) 

Erhan'ın bozulan ağzı Elmas yengenin bozulan ağzıyla aynı orandaydı. Erhan, utançla kıvranıp Ahu'ya baktı ve "Özür dilerim. Bir an heyecana geldim," diyerek mahcupça konuştu.

Hala gülmeye devam eden Ahu yarı görür gözleriyle Erhan'a bakıp "Hiç önemli değil," dedi zar zor. Safa'ya dönüp baktığında gözlerinden yaş akmaktaydı ve damlaları silmek için parmaklarını kullandı.

Kafasını dışarıdaki ağaçlara çeviren Safa'nın kulakları dahi kıpkırmızıydı. İlk kez sesi çıkmamıştı.

"Safa?"

"Hı?"

Safa'nın kolunu dürten Ahu "Bak bana," dedi cilveyle. Oysa gülerken sesi istemeden cilveli gibi çıkmıştı.

"Bakamam."

"Neden?"

"O gün sen bana bakmadın. Şimdi de ben sana bakmıyorum!"

Safa'nın utangaç hallerine küskün sözleri eşlik edince herkes sesli sesli gülmeye devam etti. İçeride bir şeyler izleyen çocuklar meraklanıp balkona çıkmıştı.

Saliha ince sesiyle "Neye gülüyorsunuz bizsiz?" diye sordu annesine.

Elif, kızının saçını sevip gülen gözleriyle ona baktı ve "Dayına gülüyoruz kızım. Komiklik yapıyor yine," diyerek çocukları bir şekilde ikna etti. Tekrar oturma odasına geri dönen çocukların ardından Ahu da kendisini toplamıştı. Gülmeyi kesip kocasına döndü yeniden.

"O zamanlar dönüp baksam da bir şey değişmezdi. Bana yaklaşsaydın hemen bizimkilere söylerdim Safa. Yani iyi ki Elmas yengeye denk gelmişsin."

Duydukları karşısında dehşete düşen Safa aniden başını çevirip etrafındaki insanlara baktı. Gülmekten kısılan gözlere öylesine baktı ve en sonunda karısına döndürdü yüzünü.

"Elmas yengenin pis ağzından haberin yok tabi!"

"Seni gördü mü yoksa?"

Kafasını iki yana salladı Elif ve Safa yerine cevap verdi.

"Şükürler olsun görmedi."

O gün Elmas yenge çığlığıyla ortalığı ayağa kaldırmış. Zaten yağan yağmurun kasvetiyle bozulan eğlence bir de Elmas yengenin çığlığıyla darbe yiyince günün anlam ve önemi yitirilmiş. Evlere dağılmadan önce olayın sıcaklığı unutulduğu için kadınlar kendi aralarında Elmas yengeyle dalga geçmeye başlamışlar. Laflardan bunalan Elmas yenge halihazırda bozuk olan ağzını iyice bozmuş ve kimseye aldırış etmeden tükürür gibi kadınlara cevabını vermiş.

"Bağ benim belletirim göt benim elletirim."

Filmleri kopartan o mistik cümle havaya yayıldığında Safa iyice huzursuz olduğu için ortamdan uzaklaşmayı tercih etmişti. Zira yanında oturan karısı göbeğini sallaya sallaya gülmeye devam edince utancı git gide artmıştı.

Balkondan koşarak uzaklaşan Safa'nın peşinden "Gitme! Dur," diyen Ahu'nun sesi oldukça kısık çıkmıştı. O kadar çok gülmüştü ki karnına ağrılar girmişti.

"Tamam daha fazla gülme. Doğuracaksın şimdi!"

Elif'in uyarısıyla son kez kahkaha atıp derin bir nefes aldı Ahu. İşte böyle geçmişti bu güzel misafirlik. Safa'nın ailesi evin içine güneş gibi doğup neşeyi gittikçe arttırmışlardı. Birlikte yemek yapıp yediler. Diğer odayı onlar için ayırıp güzelce misafir nevresimlerini yatağa geçirip Elif ve Erhan'ın yataklarını yaptılar. Çocuklar için oturma odasına yatak açıp güzel keyifli bir uyku çekmek için odalara çekildiler.

Yasak FındıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin