Yasak Fındık

73.Bölüm 'Can, elbet toprakla buluşur'

Ya siz neredesiniz?

Beni hiç mi merak etmediniz?

Baktım kimse yeni bölüm istemiyor ben kendimi hatırlatayım dedim.  Bir de bu hafta sonu neredeydiniz? Ürgüp'e gelenleriniz var mıydı? Şu efsane geçen-bazı nedenlerden dolayı sinirlendiren- festivale kimler geldi??? Kimler sadece Hwasa için geldi mesela? Sizinle dedikodu yapmam gereken konular var...

Tabi, tüm bunların yanı sıra yeni bölümümüz de geldi fındıklarım. O halde ne diyoruz:

SON İKİ :)

Çekmecenin içindeki elini çekip çekmemekte kararsız kaldı Ahu. Unutmak istediği sesin sahibi yeniden bağırmaya başladığında bıçağı yerine bıraktı ve kapıya yaklaştı.

"Ne istiyorsun?"

Kapıyı açmamıştı. Sesini duyacak kadar bağırmış ve ondan gelecek cevabı bekler haldeydi.

"Konuşmamız lazım. Başın belaya girecek. Lütfen aç şu kapıyı," diyen Samet adeta yalvarıyordu. Artık her şey, herkes çok değişmişti. Ahu kime güveneceğini bilemeden ikilemde kalmışken çıplak olduğunu hatırladı.

"Bekle!"

Yatak odasına geri dönüp kızını kontrol etti. Neyse ki derin uykuya geçmişti de onca sese uyanmamıştı. Üstünü hızla giyinirken telefonunu da eline alıp kapıya doğru yürüdü. Neler olduğunu deli gibi merak ettiği için kendisine kızıyordu. Samet'i kaleye almayıp kapıyı açmazsa başına daha kötü ne gelebilir düşüncesi yüzünden huzursuzlanacaktı.

Kapıyı aralarken belki de gitmiştir umuduyla göz ucuyla karanlık koridora baktı.

"Ahu," diyen Samet'i kapının hemen dibinde gördüğü an tüm umutları yıkıldı.

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle! Birazdan Safa gelir," diyen Ahu'nun kapıyı açmaya niyeti yoktu. Açtığı kısa aradan konuşmayı sürdürmeyi düşünüyordu.

Gözlerini devirecek gibi olan Samet "Safa'nın hastanede olduğunu biliyorum," dediğinde Ahu'nun kapıyı kapatma isteği arttı.

"Yoksa Safa'nın hastanede olmasıyla bir ilgin mi var?"

Elini kapıya yerleştirdi Samet.

"O konuyla ilgim yok. Fakat herkesin olanlardan haberi var. Şimdi izin ver de içeriye gireyim. Söyleyeceklerim önemli," dediğinde oldukça kararlı gözüktü. Baskı kurmadığı için içeriye girmesine izin verdi Ahu. Elindeki telefonu bırakmadan oturma odasına geçtiler.

"Söyleyeceğini çabuk söyle Samet! Zamanım kısıtlı," dedi yalan söyleyerek. Evli bir kadın olarak yabancı bir adamla kendi evinde oturmak Ahu'yu delicesine rahatsız ediyordu.

"Eve gelecek bir kocan olmamasına rağmen huzursuz olmanı anlamıyorum."

Samet huzursuz oturuşuna nazaran rahat şekilde konuşunca Ahu'nun tepesi atmaya başladı.

"Karşında eski arkadaşın yok. Kelimelerini özenle seç!"

Duruşunu anında düzelten Samet, Ahu'nun dediklerini yapmayacak olursa başına gelecekleri çok iyi biliyordu. Çocukluk arkadaşının gözü döndüğünde neye dönüşeceğini birçok kez görmüştü. Tek sorun dokunulmaz oluşunun artık geçerli olmamasıydı.

"Tamam! Kısa ya da uzun anlatamayacağım olanları. Doğrudan söylüyorum. Baban buraya gelecek. Evini öğrenmiş ve başına bela olmaya geliyor. Sonun Safa gibi olacak Ahu. Size zarar verecek."