***
Merhaba fındıklarım. Şu lanet salgın beni de aldı yanına. İşe gitmeyip dinlenmek istedim. Bir süre sonra yatmak canıma tak etti. Size bölüm yetiştirmek istedim. Umarım keyifle okursunuz.
O zaman sabrımızın sınandığı bir bölümle merhaba...
***
"İyice sık!"
"Emin misin?"
Dizlerinin üstünde eğilen Safa kafasını kaldırıp Ahu'nun surat ifadesini kontrol etti. Kararlı duruşunu görmemiş olsaydı yaptığından vazgeçecekti. Karısının yüzünde zerre vazgeçme duygusu yoktu.
"Eminim. İyice sık!"
Elindeki kuşağı bir kez daha karısının belinde döndürdü ve istediği gibi sıktı. İpleri sıkarken kafasını yukarı kaldırıp Ahu'yu bir kez daha kontrol etti. Nefes alamıyormuş gibiydi. Yüzünü kasmış gözlerini ise tavana dikmişti.
"Gevşeteyim mi biraz?"
"Hayır. Bağla hadi," sabırsız karısına uyup ipleri bağladı Safa.
Ahu'nun eliyle tuttuğu tişörtü çekti ve karnını kapattı genç adam. Ayağa kalkarken "Canın acırsa söyle! Çıkaralım hemen," dedi huzursuzca.
"İyiyim merak etme. Hem dayanmam lazım," diyen Ahu'nun sesi oldukça kararlıydı. Oysa Safa karısının zar zor nefes aldığını düşünüyordu.
"Ne kadar dayanacaksın buna?"
Üstünü düzelten Ahu "Kırkıma kadar," dedi umursamaz şekilde.
"Abartma Ahu!"
Safa'nın fevri çıkışı ve yükselttiği ses tonu yüzünden beşiğinde uyuyan kızları mırıldanır gibi oldu.
"Safa! Sessiz olsana," diyen Ahu hızla beşiğin yanında soluğu aldı.
"Kırkına kadar nefes almadan nasıl yaşayacaksın? Delirdin mi?"
Bebeğinin sırtına yavaşça vurarak yeniden uykuya dalması için çaba gösteren Ahu kocasının söylediklerini umursamadı. Elini havaya kaldırıp gitmesini ister gibi salladı.
"İçeride bekliyorum," dedi Safa her kelimeyi vurgulayarak.
Dün geceden sonra sabahın ilk saatlerinde Ergül teyze çıkagelip bebeği yıkama konusunda Ahu'ya yardım etti. İlk banyosunu da onunla birlikte yaptırdığı için dikkat etmesi gereken her şeyi öğrenmişti acemi anne. Bebeği yıkarken bebek küvetindeki suya biraz tuz serpince Safa isyan edercesine araya girmeden edemedi. Bebeği neden sosladıklarını sorunca Ergül teyzeden "Teri kokmasın diye böyle yapıyoruz oğlum. Karışma büyüklerin işine," diyerek bir güzel azarını yemişti. Yeğenlerinden dolayı birçok olaya hakim olan Ahu ise bıyık altından gülerek Safa'yı kışkırttı.
Ergül teyze gidince banyo etmenin mayışmasıyla uykuya dalan kızını beşiğe yatırdıktan sonra Ergül teyzenin getirdiği kuşağı beline sarması için Safa'dan yardım istemişti. Tüm kargaşa da o an başlamıştı.
Bebeği uyuttuktan sonra oturma odasına gittiğinde açık olan balkon kapısına baktı. Safa, masanın bir ucunda oturmuş dumanı tüten çay bardağını tutarak dışarıyı izliyordu. Karşısına koyduğu diğer fincanın sahibi yavaş adımlarla yanına geldiğinde yüzü yine gülmedi. Beline sardığı kuşak yüzünden rahat oturamayan Ahu yüzünü ekşitmemek için var gücüyle savaştı.
"Ne oldu Ahu Hanım? Zorlanıyor musunuz otururken?"
Numara yapmak için sıktığı yüzünü yakalanınca gevşetti ve gülümsemeye başladı Ahu. Kafasını yana eğip kocasına şirin şirin baktı. Gözlerini kısıp gülümsemesini genişletti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Fındık
RomanceBedenine öpücükler konduran adam, inip kalkan göğüslerine geldiğinde aralarındaki sınırı, sutyenini indirerek yok etmişti. Göğüslerine bakmadan önce sırtına götürdüğü parmaklarıyla açılması gereken kopçayı da açmıştı. Yavaşça üstündeki parça kayıp a...