Yasak Fındık

51.Bölüm 'Teklif'

Merhabalar fındıklarım. Çoğunuzun merakla beklediği bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarını merakla bekliyorum. Sonraki bölümü yayınlamadan önce oy oranının artmasını bekleyeceğim. Parmaklarınızı yıldızın üzerinde görmek istiyorum :)

Keyifli okumalar :)

Koltuktan, yataktan ya da eğildiği bir yerden kalkmak Ahu için çile olmaya başlıyordu. Bazen bedeninin formunu unutup aniden eğiliyor ama daha sonra kalkmak eylemi aklına gelince bir süre bekleyip eğildiği yerde kalkma planları yapıyordu. Neyse ki çoğunda Safa çıkageliyor ve bedenini hafif bir top gibi ayaklandırabiliyordu. Safa, ne iyi gelmişti genç kadına... Düşünmeden yaptığı her hareketi Ahu'nun içinin erimesine sebep olunca genç kadın akıp giden hormonlarını kontrol edemez olmuştu.

Hamileliğinin altıncı ayına girmişti. Kontrollerinin daha sık olduğu bu ayda sağlık ocağına gidip ayrı olarak kan tahlilleri vermişti. Sedyenin baç ucunda hazır halde bekleyen Safa, genç kadının acemi anlarına severek eşlik ediyordu. Hem de hiç ikiletmeden. Aslında işe başlamış olması gerekiyorken Ahu'nun hamilelik sürecinde yanında olabilmek adına işe başlama tarihini erteliyordu. Ahu'nun içinden geçen de tam olarak buydu: genç adamın doğum sonrasında işe başlamasını diliyordu içten içte.

Onunla olmaya, evin içinde yanı başında olmasına çok alışmıştı. En hassas döneminde evde yalnız kalmak istemediği için şımarıklık yapıyor gibi hissediyordu Ahu. Düşüncelerinin gidişatından çekindiği için Safa'ya karşı ağzını açmamıştı. Korkarak işe başlayacağını söyleyeceği günü bekliyordu ki Safa bir gün çıkagelip doğumdan sonra işe başlamak istediğini söyledi. O gün Ahu'nun hiç keyfi yoktu. Ta ki Safa'nın önerisini duyana kadar. O andan sonra belindeki ağrıyı da karnındaki gerginliği de hiç dert etmeden gezip durdu.

Altıncı ayında doktor kontrolüne birlikte gittiklerinde Ahu'nun kulakları çok isteyeceği ama utancından dile getiremeyeceği şeyleri duydu. Bir anda hazırlıksız yakalanmıştı. Ultrason kontrolünden sonra doktorun karşısında ip gibi dizilen Ahu ve Safa dikkatle genç adamı izliyordu. Doktor, işinin verdiği rahatlıkla belki de her gün söylediği tavsiyeleri çifte iletmeye şu sözlerle başlamıştı:

"Bebeğin durumu gayet iyi. Bir sonraki ay hastanemizde kan tahlili yaptırmanızı isteyeceğim," dediğinde her şey normaldi. Ta ki şu detayı ekleyene kadar:

"Son aylarda sık sık cinsel ilişkiye girmeniz doğum için çok faydalı olacaktır. Yine de dikkatli olmanız gerekiyor. Geçmiş olsun," karşısında afallayıp kalan Ahu'ya rağmen genişçe gülümsedi doktor. Doktorun gülüşüne eşlik eden tek kişi Safa'ydı.

Ahu'nun geçirdiği şok dalgalarını gözlerinden gören Safa, durumu ele alıp genç kadını oradan çıkarmıştı. Ağzını açarsa Ahu'dan yiyeceği azarı düşünüp susmuştu ama içinden geçenleri söylememek çok da zor olmuştu.

Eve gidene kadar ağzını açmayan Ahu, o gece oturup doktorun söylediklerini araştırmıştı. Utancının aksine hamilelikte cinselliğin zararlı bir tarafını göremedi. Hatta annenin psikolojisine iyi geleceğine dair birçok makale okuyunca doktorun söylediklerine hak vermeye başladı.

Ahu'nun katlanamadığı şey, Safa'nın arsızca kızarmış yanaklarına bakıp gülmesiydi. Cinsel deneyim konusunda Safa kadar atak olabildiği gün onun canına okuyacaktı Ahu. Güçlü kişiliğinin tek zayıf tarafı cinsel yaşamıydı. Gerçi o da Safa'nın kollarının arasına girene kadardı. Oraya bir ulaştı mı gerisini hatırlayamayacak kadar kendinden geçiyordu.

Karın ara sıra yağdığı ardından eridiği soğuk günleri keyifle geçiren ikili Yiğit'ten gelen cenaze haberine kadar oldukça mutlulardı. Veysel amcanın babası vefat etmişti. Dükkanı kapatması için Safa'dan yardım isteyen Yiğit'in durumu oldukça vahimdi. Ansızın gelen vefat haberi tüm aileyi derinden sarsmıştı. Yiğit'in koşarak eve gitmesinin ardından ortalığı toplayan Safa da ardından gitmişti. Hava soğuk diyerek Ahu'yu ilk aşamada yanına almadı Safa.