Re:Valorant Highschool

5

Yoru

Cuma olduğunda hâlâ evde yatıyordum. Koluma yüklenmemem gerekiyordu kemiklerin kaynaşması için, telefonum çaldığında arayan numaraya garip bir bakış atıp açmıştım.

"Efendim Harbor?"

"Kanka konsere gideceğiz ya bugün, gelip alalım seni de."

"Yok ya siz gidin ben evdeyim."

"Ya götürelim işte, babamdan motoru aldım ben alıyım seni?"

Biraz düşünmüştüm. Olabilirdi aslında ama okula gitmeyip de konsere gitmek garip gelmişti şimdi. İnekliğim tutmuştu.

"Bilmiyorum ya."

"Hazırlan hadi ya, gezeriz."

"Oğlum kolum kırık."

"Of ya."

Biraz etrafa bakınıp sessiz kalmıştım. Hiç götüm yememişti açıkçası.

"Yok ya ben harbi gelmeyim kolum acıyor zaten. Fotoğraf atarsınız bana."

"Tamam sen bilirsin."

Telefonu kapattığında iç çekip geri yatağıma yatmıştım. Sıkılıyordum da harbi götüm yememişti. Biraz gözlerimi kapatıp dinleneceğim sırada telefonuma bildirim gelmişti.

Phoenix: Aşağı in bekliyorum.

Yoru: Ne alaka?

Zor bela cevap yazıp ayaklanmıştım, pencereden baktığımda harbi aşağıda olduğunu görmüştüm. Deli sikmişti herhalde.

Phoenix: İn işte.

Phoenix: Ya da ben geleyim yanına?

Phoenix: Evet daha mantıklıymış.

İçeri doğru ilerlediğini gördüğümde aceleyle baksırlarımı çekmeceye tıkmıştım. Ne diye gelmişti bu şimdi? Aşağıdan kapı seslerini duymuştum. Üvey annemle biraz sohbet ettikten sonra merdiven sesleri gelmeye başlamıştı. Kapı tıklandığında etrafa bakınıp ortada bir şey var mı diye bakmıştım, yoktu ya.

"Girebilir miyim?"

Oha izin mi istemişti bu dağ ayısı? İzin isteyince yumuşamıştım hemen, şaka gibi.

"Gir."

Kapıyı açıp bana bakmadan biraz etrafa bakınmıştı. Neden ayakta durduğumu bilmediğimden geri yatağıma oturup yüzüme bakmasını bekledim. Elinde bir kaç kağıt vardı.

"Gelmediğin günler işlediğimiz derslerin notları."

"Sağ ol."

"Önemli değil."

Kolumu kırdığının telafisini böyle yapıyordu galiba. Neyse işime gelmişti. Biraz notları tekrar eder kaçırdığım çok şey olmazdı en azından. Tabii uyumaktan not alabildiyse.

"Eee?"

"Ne ee?"

Niye geldin amın evladı? Kolumu kırdın bir de evimi mi dağıtacaksın? Ne istiyorsun ne ne?