Re:Valorant Highschool

91

Direkt +18 olarak başlıyoruz bu bölüme 🤭🤭🤭

Yoru

Anlattıklarımı sessizce dinlemiş ve "Sorun değil, geçmiş geçmişte kaldı." demişti sadece ama yüzünde öyle bir ifade göremiyordum, gerçi dolu gözlerimden dolayı pek net de göremiyordum çünkü boğazımı zorlayan aleti gözlerimi doldurmuştu.

Telefonu çalmaya başlayınca geri çekilmişti, bir kaç saniyeliğine nefeslenmem için bir fırsattı. Bir kaç kere öksürüp dolu gözlerimi silmiştim ki çok geçmeden çenemi kavrayıp yanaklarımı sıkıştırmış ve tekrar doldurmuştu ağzımı.

"Efendim kanka?"

Zor bela gözlerimi kaldırıp bakmıştım, kimle konuşuyordu acaba?

"Hmm... Geldi mi herkes? Tamam."

Boğazımın derinliklerine ittiğinde yutkunmuştum, titrediğini tuttuğum bacaklarında hissetmiş, elleri saçlarımı sıkı sıkı tutunca ağlamaklı bir ses çıkarmıştım. Gözlerim yine dolmuştu.

"Biz... Geliriz bi yarım saat kırk dakikaya, kozalak falan da var etrafta toplarız ateş için."

Saçlarımdan yönlendirerek gel-git yapmamı sağlamış ve kalan nefesimi tüketmemi sağlamıştı.

"Harbor siz o ateşi biz gelene kadar kuramazsınız bile amına koyayım caz yapma geç kalırsınız diye."

Harbor ile konuşuyordu demek... Nedense Sova falan diye düşünmüştüm, gerçi artık düşünebilme kabiliyetimi kaybetmeye başlamıştım nefessizlikten.

"Uzaklaştık baya ya, konuşuyorduk dalmışız."

Kafama bastırdığında istemsizce öğürmüş ve bacaklarına sıkı sıkı tutunmuştum. Küçümseyici bir sırıtış görmüştüm zor bela bulanık görüşümün arasından. Biraz daha bastırdığında tırnaklarımı bacaklarına geçirmiştim.

"Kapat hadi kapat uzatma."

Telefonu kapatıp çimlerin üzerine atıvermiş ve geri çekilmişti, deli gibi öksürmeye başlamıştım, gözlerim kararmıştı.

"Kanattın bacağımı ya."

Nefes nefese tıksırtılarımın arasından kafamı kaldırmıştım. Şevkatli bir bakış gördüğümde gözlerimi kapatmıştım. Yanaklarımı silip saçlarımı okşamıştı.

"Öldürüyordun... beni... ya..."

Hâlâ tam olarak nefesimi toplayamamıştım ellerimi tutup kaldırmış ve ağaca doğru dayamıştı bedenimi. Boynumda hissettiğim dişlerle inleyip sarılmıştım sırtına.

"İz bırakma..."

"Niye? Kimden gizlimiz saklımız var?"

"Kimseden ama..."

"Eee?"

Pantolonumla uğraşmaya başladığında yanağımı sakallarına sürtmüştüm, yanağımda bıraktığı his hoşuma gitmişti.