Re:Valorant Highschool

58

Phoenix: Yoru abartmadın mı ya?

Phoenix: Kaç saattir bakmıyorsun mesajlarıma

Yoru: Phoenix sana 10 dakika önce sevdiğin rengi sorduğumda gidip gruba öyle bir şey yazarsan benim ne anlamam gerek tam olarak?

Phoenix: Haklısın kötü denk geldi

Yoru: Denk mi geldi gerçekten

Phoenix: Evet cidden denk geldi

Yoru: Düşünemiyor musun buna alınacağımı peki?

Phoenix: Ya bu kadar ciddiye bineceği aklımın ucundan geçmemişti

Phoenix: Bana hâlâ güvenmiyorsun galiba

Yoru: Alakası yok

Phoenix: Özür dilerim harbiden amacım o değildi ya

Yoru: Tamam dışarı çık.

Phoenix: Bu saatte?

Yoru: Çık

.
.
.

Phoenix: Ee çıktım neredesin?

Yoru: Evdeyim.

Phoenix: Niye dışarı çıktım ya?

Phoenix: Görüldü atma ama

Phoenix: Geri giriyorum o zaman

Phoenix

Biraz daha ekrana bakıp cevap beklemiştim ama gelmeyince iç çekip ekranı kapatmıştım. Tam döneceğim sırada ses duyduğum tarafa döndüm.

"Gel buraya."

Yoru sinirli bakışlarla bana doğru geldiğinde biraz tırsmıştım.

"Yıkadın mı formamı?"

"Ah... Daha yıkamadım."

"Gecenin 2'si oldu ne zaman yapmayı düşünüyorsun?"

"Yarın..?"

Daha yapmamıştım çünkü 'işim' vardı ama Yoru ile konuşunca oturamamıştım. Yoru gözlerini kısıp yaklaşmıştı.

"Ne vardı aklında exin mi?"

"Hayır sen vardın."

"Aferin doğru cevap."

Kıkırdadığımda bakışlarındaki sertlik değişmemişti. Korkmaya başlamıştım hafiften.

"Niye sinirlisin hâlâ ya... Öpüyüm mü?"

"Yok zahmete girme."

"Gel ben anladım seni gel."

Yanaklarını sevip öptüğümde hâlâ ciddi bakışları yüzündeydi.

"Yürü hadi."

"Nereye?"

İç çekip yürümeye başladığında bir kaç hızlı bir adım atıp yanına gitmiştim. Bir süre yürüdükten sonra gördüğü benzin istasyonuna yönelmişti. Yanından yürümeye devam etmiştim. Arada soru sorsam da cevap vermiyordu.

"Bir şey istiyor musun?"

"Cüzdanımı yanıma almadım."

"Cüzdanın yanında mı diye sormadım Phoenix."

"Bir şey istemiyorum ya."

Bir paket sigaranın yanında iki enerji içeceği alıp birini bana uzatmıştı. Suratının hiç değişmemesine şaşırmaya başlıyordum. Yürümeye devam ettiğimizde bir kaç kere esnemem dışında bir ses çıkmamıştı. Sahile geldiğimizde zaten tenha sahilin en ıssız yerine doğru gelmiştik. Biraz kumları ayağıyla kontrol ettikten sonra oturmuştu.