Re:Valorant Highschool

39

Sova

Sessiz sakin bir gün geçirdikten sonra kendimi yatağa atıp uzun bir süre tavanı izlemiştim. Ciğerlerimin acımasıyla küfredip doğrulmuş ve bir kaç kere öksürmüştüm.

"Çok iyi."

Bir kaç kez göğsüme vurup yutkunmuş ve acıyı görmezden gelmeye çalışmıştım, ilaçlarım bitmişti ve yenilerini almak için fazla depresiftim.

"Neredesin be adam..."

Acı artarken kıvrılıp yastığıma sarılmış ve biraz da bu taraftaki duvara bakmaya başlamıştım. Uyursam geçerdi nasıl olsa.

Yoru

İlginç bir şekilde grupta hiç konuşulmamıştı dün. Herkes bir şeylerle meşguldür diye ben de bir şey yazmamıştım zaten. Kantine indiğimde gülümseyip kahvemi istemiştim.

"Ah, Phoenix de burada."

Dün oturduğum köşeyi gösterince Phoenix kafasını kaldırmıştı, gözlerini kırpıştırıp baktığında koşarak kaçmak istemiştim. Dikkatimi kadına verip görmezden gelmeye çalışmıştım yavru köpek gibi alttan bakan adamı.

"Ne güzel, ben rahatsız etmeyim."

"Ah yazık oldu. Biraz sohbet ederiz diyordum?"

"Pek havamda değilim, uykusuzum da... Başka zaman."

Parayı verip koşarcasına kahvemle beraber bahçeye çıkmıştım. Kadın söylemişti zaten geldiğini, ne diye bu kadar şaşırmıştım onu da bilmiyordum gerçi. Okulun dışına doğru yönelip kendime tenha bir yer bulmalıydım önce.

Phoenix

"Ne oldu?"

"Çok acele gitti, utandı galiba."

Kaşlarımı çatıp sorgular bakışlar atmıştım kadına, gülümseyip sandalyesine oturmuştu.

"Dün de bu saatlerde geldi ben de içiyordum işte burada içebiliyor musunuz diye sordu. Ben de içmek istersen gel dedim, dün yerini o kapmıştı yani."

"Ne!?"

Gözlerimi kırpıştırarak baktığımda kadın anlamamış olacak ki hafiften kafasını eğmiş ve sorgular bakışlar atmıştı bana. Değişik ve rahatsız edici bir his göğsümü kapladığında sıkıntıyla sigaramdan çekmiştim.

"Sigara içiyor yani?"

"Ah sen bilmiyor muydun? Galiba bir sırrı deşifre etmiş oldum... O senin içtiğini biliyordu gerçi."

"O beni biliyor da ben onu bilmiyordum işte."

"Ondan çekinip kaçtı demek ki."

Kahvemden son yudumumu da alıp sigaramdan derin bir nefes çekmiş ve küllüğe basmıştım.

"Öyle de diyebiliriz."

İç çekip ayaklanmış ve üzerimi çırpmıştım. Yavaştan doluyordu okul zaten en iyisi kaybolmaktı buradan. Telefonumu çıkarıp kadına küçük bir veda etmiş ve çıkmıştım kantinden.