Re:Valorant Highschool

26

Phoenix

Kampın 6. Gününe gelmiştik, düşündüğümden daha zevkli geçiyordu. Muhtemelen yabancı ve sevmediğim birileriyle aynı çadırda kalmak zorunda olmadığım içindi.

"Uyanmadın mı daha ya?"

Çadırın girişindeki kumaşı kaldırıp kafasını uzatmıştı, gözüme gelen ışıkla yüzümü buruşturup yastığa dönmüş ve yüzümü yastığa gömmüştüm.

"Uyandım..."

"Yürüyüşe çıkacakmışız bugün, o yüzden kahvaltıyı erken yapıyoruz biraz."

Mırıldanıp çıkmasını beklerken bir kaç hışırtı eşliğinde yanımda bir ağırlık hissetmiştim. Tepkisizce yatmaya devam ederken ensemde tırnağını gezdirmişti, bütün vücudum titremişti. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda yüzünde bir sırıtış bulmuştum.

"Uyandın mı?"

"Uyanığım zaten."

"Bana kıçını dönüp beni umursamıyorsun gibime gelmişti."

"Belki?"

"Kalk hadi kalk."

İç çekip istemeye istemeye doğrulmuştum. Zaferle sırıtıp çıktığında arkasından baktım biraz, neden gülümsüyorum ki?

Brim'i Siktik Öldü

Gekko: Artık endişelenebilir miyim?

Sova: Ay çocuk boğuyorsun beni.

Neon: 'ay'

Jett: Slayy

Sova: Mesajlarınıza bakarken genelde göz deviriyorum, bilin diye.

Neon: Hayal etmek istemiyorum seni o yüzden sus.

Cypher: Zaten hissediyorum göz devirdiğini ben.

Fade: Başka bir mimik yapıyor mu ki?

Harbor: Ben de hayal ediyorum.

Neon: Daha güzel hayaller edin, cidden mental sağlığınız için.

Gekko: YA DURUN KONU DEĞİŞTİ

Jett: He canım söyle.

Gekko: Ya ben merak ediyorum, ya bir şey olduysa falan?

Astra: Bir şey yoktur Gekko, koskoca adamlar.

Fade: Yok.

Sova: Yok.

Cypher: Yok.

Neon: Yok.

Astra: ...

Gekko: Ya Phoenix dengesiz, Yoru'dan yana bir endişem yok.

Jett: Haklı bir endişe.

Cypher: Bence o kadar yabancının arasında birbirlerine tutunmuşlardır, ne yapacaklar ki?