22. Bölüm

552 71 47
                                    


"İyi misin lan?"

Yeosang gözleri yarı açık olan çocuğun yüzüne eğilmiş bakarken diğeri gözlerini hızlıca açıp sinirli bir bakış attı.

"Bu nasıl bir uyandırış ya? Gel bir tane de sen vur istersen." San yan dönerken sızlanmıştı.

"Bizimkiler gelecekmiş bizimle takılmak istemişler kalk yataktan. Akşam oldu ya." Yeosang kolundan tutup çekiştirmeye başladı. "Bu arada bölgedekiler senin kazanman üzerine bir yer tutacaklarmış parti gibi kalabalık olacak yani, sen iyileşince planı uygularız diyorlardı artık eskisinden daha iyi olduğuna göre şunu yapalım diyorum."

"Hiç istemiyorum." San kolunu kurtarıp diğer tarafına döndü, gözlerini de yeniden kapatacakken tekrardan çekiştirilmesi üzerine ona döndü. "Ne ya?"

"San burası sana ait onlar da senin insanların. Senin için yapıyorlar sızlanma artık."

Kendisini acındırmaya başlayan Yeosang dudak büzmüştü. San onun bu hallerine alışık olmadığından isteğini geri çevirmek istemedi aynı Yeosang'ın tahmin ettiği gibi. Bölgedekiler onun için çok değerlilerdi, her zaman kendilerine güvenip her ne yaparsa yapsın sorgulamadan destek çıkarlardı bu yüzden kabul etmek zorunda kaldı.

"İyi peki. Ne zaman olacakmış bu?"

"Ne zaman olsun?"

"Hemen olsun bitsin."

"Ne yapıyoruz?" Wooyoung gelen seslerle odaya dalmış San'ın iyi olup olmadığını anlamak için göz gezdirmişti. Yatakta yarı doğrulmuş bir halde bakan San'ı görünce gülümsedi.

Eskisine göre daha iyi gözüküyordu. Alnındaki eskiden olan dikişi resmen yok olmaya başlamıştı, patlak dudağı da aynı şekilde. Morluklar zaten San'ın yüzünden eksik olmadığı için ne yazık ki alışmıştı bunlara, resmen onunla bütünleşmişlerdi sanki. Gözleri en önemli yere, eline indiğindeyse parmaklarını hareket ettirdiğini görünce rahatlamıştı. İlk günler resmen kaskatıydı parmakları, hareket bile edemiyordu düzgünce.

"Wooyoung bundan sonra beni sen uyandır." San onu görünce hemen sızlanmaya başlamıştı bir bakıma şu anki durumunu kullanmaya çalışıyordu ona karşı çünkü geçen süreçte yanından bir an olsun ayrılmayıp tüm isteklerini yerine getirmişti.

"San normalde zaten benden önce kalkıyorsun." Wooyoung içeriye girerken göz devirdi. "Kaç gündür uyuyamıyordun acından zaten, hiç bu kadar düzgün uyuduğunu görmemiştim hem bana kalsa hiç uyandırmazdım."

"Uyurken dikizledin yani?"

"Evet dikizlemek zorundaydım özellikle şu elin yüzünden endişeliyim. Oldu mu?" Gözlerini resmen diğerinin elinden ayıramıyordu bir türlü. Hatta dayanamamış, elleri arasına alıp parmaklarına hafifçe masaj yapmaya başlamıştı.

San onun bu haline karşı içinden gülümsese de konuşmaya devam etti. "Hayır olmadı çünkü seninle uyuyamamaktan çıldıracağım eskisi gibi yanımda uyu."

"Elin iyileşsin."

"Sabah uyandığımda senin yüzünü görünce mutlu oluyorum ama ben. Mahrum mu kalayım yine bundan?" San, elini tutmuş elleri kavrayarak yüzünü onların üstüne yaslayarak Wooyoung'a bakmaya devam etmişti yalvarır gözlerle.

Günlerdir yatakta tek başına uyuyordu, bu kendi iyiliği içindi ancak kendisi bir türlü kabul edememiş Wooyoung'u tekrar yanında istemişti. Onunla uyumaya bağımlı olmuş gibiydi sanki, arada uykusundan uyandığında onun yüzünü görünce sakinleşip tekrardan uykuya dalabilirdi şimdiyse yan bile dönse aldığı darbelerini hissedip acıyla uyandığında boşluk görüyordu.

Damaged | Woosan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin