Wooyoung ve Yunho bahçeye çıkmış, atış yapılan bölgede muhabbet ederken Wooyoung tam diğerine güldüğü sırada bir anda dikkati dağılmıştı. Karşısında ona doğru gelen kişinin saçlarını görünce kalbi yerinden çıkacak gibi oldu. San resmen saçlarını Wooyoung gibi kıpkırmızıya boyatmıştı. Yunho onun şaşkın yüzünü görünce baktığı yere doğru dönmesiyle güldü.San onlara doğru gelirken ilgiyi üstüne çektiği için utanmaya başlamıştı. "Selam."
Wooyoung ayağa kalkıp San'ın saçlarından bir tutam kaldırırken bu rengi yaptığı için yüzünde bir gülümseme oluştu. "Sana inanmıyorum. Saçını gerçekten kırmızı yapmış olamazsın."
"Tam bir çifte benziyoruz." Yanında olan Wooyoung'u kavradığı gibi kendine yapıştırırken Yunho'nun boğazını temizleme sesini duyunca ona dönmek zorunda kalmıştı.
"Bakıyorum da bizim bölgeden çıkmıyorsun artık." dedi Yunho kırmızı saçlarıyla duran ikiliye bakarak.
"Bu bölgede bağımlısı olduğum biri var." Tekrardan dikkatini koluyla sardığı Wooyoung'a verirken yüzündeki mutluluğu fark ettiği gibi heyecanlanmıştı. Gerçekten hoşuna gittiğini gördüğü için doğru bir karar aldığını fark etti.
İkilinin bakıştığını gören Yunho ayağa kalkmıştı çünkü ortamdaki üçüncü kişi olarak kalmak istemedi. "Ben içeri gideyim."
"Evet, iyi olur." San ona bakmadan konuştu.
"Kovsaydın?"
İlgisini Wooyoung'dan zar zor çekerek Yunho'ya dönüp sırttı. "Kıyamadım."
Yunho göz devirip bahçeden giderken Wooyoung, San'dan uzaklaşıp onu incelemeye başladı. San gerçekten ilgi çeken biriydi üstelik kırmızı saçları yüzünden daha da ilgi çekecekti. Kıskançlık bedenini sararken bir yandan da yakışıklılığı yüzünden gözlerini üzerinden çekemedi.
"Atış yapacaksan izlemek istiyorum." San gözlerini arkalarında kalan bölgeye çevirip sorarken Wooyoung odağını zar zor San'dan çekebildi. San bunu fark edince onu etkisi altına aldığını onaylamış oldu.
San onu izlemek için koltuğa otururken Wooyoung öne doğru ilerledi. Atış bölgesindeki silahının içine mermiyi koyup hedefe doğru kolunu kaldırdı. Şimdilik odak noktası San olduğu için ilk denemeleri kaçırmasını oldukça normal bulmuştu. Gözünü kısıp attığı mermiler hedefe denk gelse de istediği noktayı tuttaramıyordu bir türlü. Diğerini de kaçırınca San'dan olumsuz bir ses geldiği gibi gözleriyle tehdit eder gibi arkasına baktı. San onunla uğraşacaktı belliydi.
"İyisin ama bir şey eksik."
"Yunho iyi olduğumu söyledi."
"İyisin zaten sadece ufak bir farkla kaçırıyorsun." San bunu dedikten sonra diğeri onu takmayarak atışlarına devam ettiğinde neden daha önceki günler gibi atamadığını fark edince sinirlendi. San burda olduğu için kendini kanıtlamaya çalışsa da yapamıyor gibiydi. "Yanlış yapıyorsun." San tekrardan uyarınca yine denedi ve yine olmadı. "Yine yanlış."
Bıkkınlıkla arkasına baktı Wooyoung. "San beni strese sokarsan atamam."
"Bırak yardım edeyim. Bir ara birlikte yapıyorduk bunları hatırlarsan." Bir yandan konuşurken bir yandan da ayağa kalkmış atış bölgesine doğru ilerlemişti. Bahanesi Wooyoung'a yakın olmaktı elbette, bunu geri tepmeyecekti.
"Tamam."
San, Wooyoung'a sessizce yaklaşırken o kadar dibine girmişti ki öğretmekten daha fazlası olmaya başlamıştı bile. Arkasında yerini almıştı. Burnunun dibindeki saçlara dayanamamış ve burnunu sürtmüştü sakince. Wooyoung ondan geri çekilmemiş, bu kadarına izin vermişti hatta önünde gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damaged | Woosan |
Fanfiction"Ben varken ringe çıkma demiştin. Sen gittin ve ben sözümü tutamadım." fanart: ssugatwt