36. Bölüm

410 58 22
                                    


Yeosang, şüphelendiği şeyden emin olmak için Wooyoung'un tişörtünün boyun kısmını biraz açtı ve gördüğü şeyle birlikte şüpheleri doğru çıktığı için derin bir nefes verdi.

"Sizin aranızı hiç yapmasa mıydım lan? Ne bu hal Wooyoung? Bir diş izi eksik o da olsa dönüşürdün herhalde." Bu söylediği yüzünden Wooyoung'un kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Ne var ya? İkimiz de temas bağımlısı olunca oldu işte bir şeyler." Wooyoung utanmıştı biraz da olsa bunları söylerken. İzleri artık acı vermiyordu ama ne zaman baksa San'ın yaptığını hatırlayıp yüzünde gülümseme oluşuyordu.

"Bu temas bağımlılığı değil, siz başka bir şeyin bağımlısı olmuşsunuz." Yeosang gözlerini kısarak attığı bakışlardan sonra San'ın geldiğinden haberi olmadan arkasından konuştu. "Ulan hadi San'ın hallerini hep biliyordum ama sana çok şaşırdım."

"Sen beni çok masum biri sanıyorsun galiba." Wooyoung, ona öyle bir bakış attı ki Yeosang geri çekildi uğraşmamak için. "San sana anlattı mı? İkimiz de şehirde yaşayabiliriz, yani bizi özleyeceksin."

"Evet, bölgenin yönetimini de bana verecekmiş. Her ne kadar sevinsem de gideceğiniz için üzüldüm." Yeosang ilk defa bu kadar duygusal hissettiği için diğerini etkilemişti şimdiden.

"Böylesinin daha iyi olacağını düşünüyor. Haksız da sayılmaz zaten biliyorsun Yunho'nun başı az daha yanıyordu, sıra bize gelmeden gitmek istiyor her ne kadar söylemese de anladım."

"Evet bu konuda stresliydi. Açıkçası gitmenizi ben de istiyorum. Yıllar sonra her şeyi yoluna koyup bir şeye başlamışken canınızı sıkan şeylerden kurtulun."

"Çok duygulandım şu an ağlayabilirim." İki elini çarpraz yaparak göğsüne koymuş, gülümseyen yüzüyle arkadaşına bakarken omzuna bir tane yumruk yemişti.

"Wooyoung," San deminden beri baktığı ikilinin arasına girince diğerleri yerinin odağı ona döndü. "Konuşalım mı?"

"Sen orda mıydın ya?" Yeosang dönüp ona sorduğunda San'dan tehdit edici bakışları yiyince geriye çekildi. Bu ikiliyle uğraşmayı özlemişti. "Aman ya anladım ben gideyim."

Yeosang bahçeden çıkıp içeriye geçerek ikiliyi tek bırakınca San, Wooyoung gibi sallanan bahçe koltuğuna oturup tek bacağını altına alarak Wooyoung'a döndü, diğer bacağıyla da yerden destek alarak oturdukları yeri sallamaya devam etti.

"Nasıl bir evde yaşamak istersin?" San durduk yere sorduğu ciddi soru sonrasında diğerinin şaşırmış yüzüne baktığında başını yana eğmişti. Gitmek konusunda oldukça kararlı olmasına diğeri hâlâ şaşırıyordu.

Wooyoung birlikte yaşama durumunu ailesine henüz bahsetmemişti şimdi de birlikte yaşıyorlardı yaşamasına ama Yeosang da onlarla birlikte olduğu için her şey arkadaşça sanılıyordu. Ailesine henüz durumu bahsetmediği için aynı evde yaşarlarsa her şeyi belli edecekler gibiydi. Bunun vermiş olduğu gerginlik üstünde olsa bile San'ı geri çevirmek istemiyordu.

"Sen nerde istiyorsan orası olur." Sallanmaya devam ederken parmaklarıyla oynadı.

"Hayır, sen nerde istiyorsan orası olur."

"Fark etmez."

"Fark eder."

Wooyoung'un asıl sıkıntısı bu da değildi tabii ki, kafasında çok daha başka konular dönüyordu mesela San'ın yanında durdukça ve San böyle şeyleri yaptıkça onu kullanıyormuş gibi gözüküyordu ancak ondan hayatı boyunca hiçbir şey istemişti. Tamam belki de istemişti ancak bu parayı içeren bir şey değildi. İstediği tek şey ringe çıkamasını istememesiydi, artık bu da eskiden kalmıştı.

Damaged | Woosan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin