Bahçeye girip peşine de Wooyoung'u sürükleyen San annesi kapıyı açınca bavulları içeriye doğru sürükleyip eve dalmıştı. Annesine sarılıp özlem giderirken Wooyoung'a karşı ne yapması gerektiğini bilmeyen annesinin öylece tepki beklediğini görünce Wooyoung'a baktı o da bunu fark edip birden annesine doğru adım atıp sarılmıştı."San'a kızıyorum bizi uzak tutuyor." San'ın annesi Wooyoung'un sırtını sıvazlarken oğluna kızgınlıkla bakarak konuşmuştu. "Kaç kere dedim gelin diye."
San annesinin ne dediğini tam olarak dinleyemedi çünkü tam karşısındaki havuzun halini görünce şaşkınca oraya doğru yürümeye başlamıştı. Havuzun içi şişme oyuncaklarla doluydu yanlarında bir sürü içecek ve yemekler de duruyordu.
"Anne bu ne?"
Wooyoung onun sesini duyunca sarılmayı bırakıp dışarıya baktığında gözleri parladı.
"Siz havuza girmeyi seviyorsunuz diye hazırladım. Olmamış mı?" San'ın annesi dudaklarını büzerken beğenmediklerini sandığı için üzüldü. Özellikle Wooyoung'un son zamanlardaki hallerini düşündüğü için eğlenceli bir şeyler yapmak istemiş ve böyle bir şeyde karar kılmıştı.
"Olmuş olmasına da-"
"Bence güzel duruyor."
Wooyoung hemen San'ın sözünü kesip öne doğru atılınca San da hemen sustu çünkü en önemli olan şey ona göre diğerinin iyi hissetmesiydi. Özellikle şu an öne doğru ilerleyip bakarken yandan yüzünün gülümsemeye başladığını fark ettiği için San da otomatik olarak gülümsemişti.
Wooyoung'un neşesini gören San'ın annesi heyecanla yerinde sallandı. "Zaten senin için hazırlamıştım."
"Hemen satıldık ya," San annesine isyan ederken ikiliyi güldürmeyi başarmıştı. "İki dakika bile geçmedi şuraya geleli."
"Hava çok sıcak zaten gireriz hemen." Wooyoung gülerken San'a dönüp konuşmuştu.
"Başka bir sürprizim de var. Dışarıya çıkın hadi." Elleriyle işaret edip çocukları sırtlarından ilerleterek dışarıya doğru çıkartmaya çalıştığında diğer çocukları görünce onları tek bırakmak için geriye doğru çekildi.
San ve Wooyoung çocuklarla tekrardan karşılaştığında oldukça şaşırmışlardı hatta bu şaşkınlık yüzlerinden de yansıyordu. Başta önemli bir şey mi vardı acaba diye sorgulasalarda bu sorgulayış havada kaldı.
"Ne işiniz var burda?"
İlk konuşan San olduğunda Seonghwa öne atıldı. "Çok güzel karşılıyorsun sağ ol ya."
"Bayağıdır görmüşmüyorsunuzdur diye çocukları da çağırdım. Bugün birlikte takılırsınız diye." San'ın annesi diğer bölgelerde neler olduğunu ve onların görüştüğünü bilmediği için özellikle de Wooyoung'un kafası dağılsın diye böyle bir plan yapmıştı.
"Anne daha dün akşam birlikteydik." San isyan edip annesine bakarken başka şeyler düşündüğü için tepkisini gizleyemedi çünkü Wooyoung'la tek takılırlar diye düşünüp kafasında planlar yaparken şimdi hepsi bir bir silinmişti. Ayrıca çocuklara karşı inat konuşmak da çok hoşuna gittiği için bu tepkiyi gizlemiyordu.
"Öyle mi? Bilmiyordum. Olsun, ayrıca bizim evde bir sürü şey hazırlandı burda daha farklı olur." Arkalarında kalan açık mutfağa doğru baktığında San'ın da dikkatini çekmişti, masada duran yemekler hatta henüz çıkmamış buzdolabında duran yemekler de onları bekliyordu.
San yanındaki Wooyoung'un tepkileri inceledikçe kendisi gibi olmadığını fark edince rahatlamıştı. Oldukça heyecanlı durmasının yanı sıra gözlerinin içine kadar parlaklık ulaşmıştı sanki bu heyecan tekrardan eskisi gibi hissedip diğerleriyle birlikte takılacak olmasıydı. Wooyoung da belli etmese de bölgede sürekli birlikte olduğu zamanları özlediği oluyordu tabii ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damaged | Woosan |
Fanfiction"Ben varken ringe çıkma demiştin. Sen gittin ve ben sözümü tutamadım." fanart: ssugatwt