35. Bölüm

470 57 37
                                    


Dün yatmadan önce konuştukları konu yüzünden Wooyoung, San'ın eskisi gibi ring alanına geri gitmesini sağlamıştı. Eğer söylediklerinden pişman olursa diye oluşan endişesini bir türlü yok sayamıyordu. Onca yıldır hayali olan şeyi birden bırakırsa boşluğa düşebilirdi.

Wooyoung kendisi de dayanamamış, ring alanına gitmişti. Oraya gittiği gibi de hayranları görmesiyle sinir tepesine çıkmıştı. San'ı bulmuştu ama ona tezahürat yapanları da görmüştü. Kendisini San'a belli etmeden köşede beklemiş, antreman bitene kadar durmuştu. Önce San'ın odasına çıkıp orda beklemeyi düşünmüştü daha sonra emin olamayıp ringde antreman yapan sporcuların arasına dalmış San'ı aramıştı.

Herkesin geçtiği odaya o da giderken kendisinden uzun ve yapılı adamların arasında küçük kalmış biri gibiydi. Kimseye bakmamaya çalışarak -çünkü biriyle göz göze gelir de sinirlendirir diye korkmuştu- yanlarından geçmiş sonunda da San'ı bulur bulmaz karşısında dikilmişti.

"San."

San onu gördüğünde hızlıca elini beline atıp dışarıya, tekrardan ring bölgesine doğru çıkarttı. "Ne oluyor? Niye birden o odaya daldın?"

"Sinirlendim ne yapayım?" Burnundan soluyordu Wooyoung ve hepsi de kıskançlık yüzündendi. San üstünden terler akarken de çok çekici gözüktüğü için tekrardan sinirlenmişti, yine ona bakacaklardı.

"Kim sinirlendirdi seni?"

"Birileri." Gözlerini San'ın üstünden çekip tekrardan diğer hayranlara bakınca sinirle göğsü inip kalkmıştı. San dövüşürken çok güzel duruyor olabilirdi ama hayranlar bari antreman sırasında gelmesin diye içinden söylendi.

"Kimmiş o birileri?" Sinirli çocuğun halini fark ettiği gibi yanaşmaya çalışıp sinirini yatıştırmaya çalıştı sakin bir ses tonuyla. Wooyoung bu şekilde sinirliyken o kadar tatlı bir hal alıyordu ki şu an gülerse ona da küser diye zor tutuyordu kendisini.

Bıkkınlıkla ofladı Wooyoung. "Tanımıyorum San ne bileyim işte birden gördüm köşede bir baktım hepsi seni gözünü bile kırpmadan izliyor sinirim bozuldu bak hâlâ ordan izli-"

San çocuğun çenesinden hafifçe yakaladığı gibi göz göze gelmelerini sağlayınca susmuştu. İstediğini başarmıştı şu an çünkü Wooyoung bütün yaşadığı kıskançlığı bırakıp kısık gözlerin içinde kaybolmaya başlarken yaşadığı heyecan yüzünden yutkundu.

Köşede onları izleyen hayranlar dudak büzüp bu sefer kıskançlığı onlar yapmaya başlamıştı. Wooyoung yerinde olmak isteyen çok kişi vardı.

"Sen niye geldin buraya?"

San'ın etkisinden çıkmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Dışardan bakan herkes San'ın onun üstünde kurduğu etkiyi görebilirdi. Fısıldar gibi konuşmaya başladı. "Dün gitmek istiyorum diyince eskileri düşündüm. Ringe çıkmak için benimle az kavga etmemiştin o yüzden buna değsin ve hayalinden vazgeçme diye desteklemeye geldim."

"Seviyorum tabii ki burda olmayı ama bilmiyorum sanki eskisi gibi hissetmiyorum." Elini çenesinden çekip serbest bırakmıştı. İç çekti seslice. Onun da aklı çok karmaşıktı şu an, ikilemde kaldığı için Wooyoung'a danışmıştı ama o da kendisi gibiydi.

"San iyice düşünmeni istiyorum yoksa pişman olursun. Ayrıca şehirde ne yapacaksın?"

"Babama destek olurum. Zaten ringe çıktığımdan beri ağzıma sıçıyor adam." Bir yandan göz devirerek bir yandan da gülerek söylemişti bunu.

San'ın babası her ne kadar onu yanı başında daha hayatını tehlikeye atmayacak bir şekilde desteklemek istese de bu isteğine de göz yumamamış bölge kontrolünü de her şeyiyle birlikte ona vermıştı. Ayrıca yanında Wooyoung olduğu için de en azından içi rahattı adamın, ayrılmaz ikili daima birbirini korur diye düşünürdü.

Damaged | Woosan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin