48. Bölüm

319 46 29
                                    


Yeosang bölgeyi ziyaret geleceğini söyleyen ikili için herkesi meydana toplamıştı şimdiyse San'ın peşinden koştururken belindeki silahı gördüğü için oldukça gergindi ve bir yandan da Wooyoung'a yalvarıcı bakışlarını atıp tepki vermesini bekliyordu ancak başarılı değildi çünkü o San'dan daha rahattı.

San'ın peşinden koşturmaya devam ederken kolunu yakalayıp diğerini kendisine doğru çevirdi. "San kötü bir şey yapmayacağına söz ver."

"Yeosang tehdit ediliyoruz sence ne yapmam gerek? Hepsini yemeğe çıkarıp tebrik edecek değilim elbette hesap soracağım." San tekrardan kolunu kurtarıp meydana doğru yürümeye başlamıştı. Ne olursa olsun bu kişiyi bulana kadar durmamayı kafasına koymuştu.

"En azından bunu daha sakin bir şekilde yap içlerinden biri değilse bari kinlenmesinler sana."

"Denerim." Arkasına bakmadan konuşurken diğer ikilinin peşinden koşmasını duysa bile hızlı adımlarını yavaşlatmamıştı.

Yeosang yanındaki Wooyoung'a baktığında onun daha sakin olduğunu görünce şaşırmıştı genelde o daha fazla telaş yapardı San onu sakinleştirmeye çalışırdı bu yüzden anlam veremedi. Ne değişmişti bu kadar?

"İyi misin sen? Nedense San senden daha çok endişeli gözüküyor, asıl senin için endişelenmiştim."

Wooyoung tüm yaşadıklarına rağmen arkadaşına güldü. "San'ın evdeki halini görseydin şu anki halini tercih ederdin."

"Wooyoung sorun şu ki konu sen olunca San'ın gözü dönüyor eğer saçma bir şey yapmaya kalkarsa bana destek ol ve onu engelle."

Yeosang resmen yalvarmaya başlamıştı çünkü başka seçeneği kalmamıştı. Bölgeyi yönettiği için iki tarafın da dengesini sağlamak zorunda olması onu da çok yormuştu. Çocuklara da haber verip meydana çağırmıştı çünkü San'ın kararlılığı başka bir boyuta çıkarsa tek başına bu durumun yönetimini sağlayamayabilirdi.

"Açıkçası bu konuda ne desem bilmiyorum Yeosang çünkü o haklı."

"Bari sen yapma." Yeosang yerinde duraksadığında diğerini de duraksatmıştı. "Yardımcı ol nolur. Haklısınız biliyorum ama ya bizden biri değilse?"

"Elimden geleni yaparım."

San hızlı adımlarıyla diğer ikiliyle arasına mesafe koymuşken onlar koşmak zorunda kalarak mesafeyi sıfıra indirmişti. Meydan yaklaştıkça etrafındaki taşlara oturmuş insanları görüyorlardı. Birazdan başlayacak olan gergin ortam için kendilerini hazırladılar. Tam ortada durduklarındaysa dışarıdan tiyatro izlemeye gelen insanlar ve oyuncular gibi gözükmüşlerdi.

Sakin kalmak istedi San ama öfkesi baş kaldırmaya devam ediyordu. Derin bir nefes alarak tanıdık yüzlerde gözlerini gezdirdi önce. Hiçbirinden bunu yollayabilecek enerjiyi almadığı için daha da sinirlendi. İşte şu kişi yaptı diyebileceğini birisi yoktu çünkü her zaman etrafında dolanan normal birer insandı hepsi. Çoğu birlikte eğlendiği çoğu da birlikte yemek yediği insanlardı, genelde destekçileriydi hepsi, ne ara işler bu kadar karmaşık hale gelmişti ki? Neden onlarla uğraşıp aralarındaki saygıyı bozmuşlardı?

"Sizi buraya toplamasını Yeosang'dan istedim," San cümlesine başladığında üzgün olduğunu belli etmediği için sevinmişti, ne kadar kararlı gözükürse o kadar ciddiye alınırdı. "Çünkü bir süredir evimize birtakım paketler yollanmaya başladı. Bir nevi tehdit ediliyoruz diyebiliyoruz."

San'ın konuşmaya başlamasıyla ciddileşmeye başlayan yüzlerle birlikte alaya almaya başlayan yüzler de belirmişti. Wooyoung hepsinin üzerinde teker teker gözlerini gezdirmeye başlamıştı, ciddiyetle dinleyen yüzlerin neden bu kadar ciddi olduğunu sorguladı önce. San'ı ciddiye aldıkları için mi yoksa bir şeyler bilip sakladıkları için mi? Herkesin yüzünü tek tek incelemeye devam etti.

Damaged | Woosan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin