17. Bölüm

695 67 63
                                    


Wooyoung odaya doğru geçerken sabah Hyunki'den tekrardan almış olduğu mesajı düşünüp gerilmişti. Hazırlanmıştı üstelik, her ne kadar siniri bozulsa da sonucunu düzeltebilirim belki diyerekten gitmeyi düşünmüştü. Evet Hyunki'yle buluşma isteği maçtan çekilip San'a zarar gelmesini önlemek içindi. Artık o kadar sıkılmış ki ne olacaksa olsun dediği bir andaydı. Bunu nasıl söylemesi gerekiyordu bilmiyordu. Hyunki yalnız gelmesini, onu son kez görmesi gerektiğinin üzerine basa basa söylese de kafasında Yeosang'a ya da San'a haber verme durumunu tartıyordu.

"İyi misin?" San diğerinin gerginliğini görünce dayanamamış sormuştu.

Aralarında dün yaşanan cinsel çekim yüzünden  böyle gözüküyor olabilir diye düşünmüştü başta. Odadan çıkıp kendisiyle ilgilendikten sonra hazırlanıp hızlıca iki çocuğu bularak kıstırmıştı köşede. Neden yaptıkları sorusuna ise Wooyoung'u güzel buldukları için olduğunu söylemeleri yüzünden San resmen kafayı yemiş, yakalarından tuttuğu gibi bölgenin dışına fırlatmıştı. Tabii ki bunları yaparken adamları da yanındaydı. Hyunki bitiyor bunlar başlıyor diye kafasından geçirdikleri yüzünden Wooyoung'u koruma kısmını tekrardan düşünüp daha sağlam önlemler almak istiyordu.

"Evet." Ona bakmadan başını sallamıştı çünkü odaklanamıyordu bir türlü nasıl söyleyeceğini düşünüyordu Wooyoung.

Her şeyden önce yatakta o haldeyken San'ın bırakıp gitmesine de morali bozulmuştu, onu gerçekten deli gibi istediği bir anda bırakılıp gitmiş olmasıyla garip hissetmişti. Rahatlatıp yardım etmesi iyiydi tabii ki ama o an onunla yatmayı istemiş ve geri çevrilmiş olmasına takılmıştı. Kendinden her ne kadar emin olsa da diğeri bunu kabul etmiyordu.

"İyi değil gibisin?" San kaşını kaldırmış başını yana eğerek yüzünü görmek istediği için parmaklarıyla çenesini kavramıştı. Oldukça gergin gözüktüğünü görebiliyordu.

"İyiyim." Wooyoung cevaplarını kısa kesmeye devam ediyordu. Başını eli arasından kurtarmıştı hemen. Utanç, sinir ve gerginlikle dolu olduğu için şu an belki de San'ın yanında durmamalıydı.

"Wooyoung, sorun ne?" San bu kez onun kolunu tutup kendine doğru çevirdi. Böyle davranmasının sebebi dün yüzünden utanç duyması mıydı?

Wooyoung her şeyi baştan aşağı konuşmaya artık hazır olduğu için başını kaldırıp gözlerinin içine baktı. Neye kırıldıysa söyleyecekti. "Dün sana hayatımın en büyük şeyini söylemiş olabilirim San. Ama bunun için sana kızamıyorum bile çünkü kafanda ne dönüyor onu da bilmiyorum."

"Bir şey olmadı, ilacın etkisiyle saçmaladın o kadar." San dün yaptıklarının arkasında duruyordu tekrardan. Wooyoung'un kendi hisleri olduğundan emin olsaydıd da yapardı bunu, ilaç farklı bir boyuta taşıdığı için o an sadece yardım etmesi gerekmişti bu yüzden fazlasına her ne kadar istekli olsa da yok saydı bu hissi.

"Seninle yatmak istemiş olmam saçmaladığım anlamına mı geliyor? Beni istediğini sanıyordum." Wooyoung gözlerini San'da kilitlerken ipleri ona vermeye hiç niyeti olmadığını gösterircesine gözlerini kıstı.

"Bunu başka bir zaman da söyleseydin sence sen o haldeyken görmezden gelir miydim? Doğru zaman değildi o kadar. Bunun hakkında tartışmamıza gerek yok."

İkili birbirlerine karşı inatlaşırken aralarında çok az bir mesafe kalmıştı, şu an bile bu yakınlık yüzünden ikisi de heyecanlanıyordu ama olaya bakılınca ikisi de kendisini haklı görüyordu.

"Benim anlatmaya çalıştığım bu değil ki." Wooyoung hayal kırıklığıyla geriye çekildi. "Sadece şunu bil, dün gerçekten hazırdım ama sen benim hislerime güvenmedin. Senin için her zaman kafanda soru işareti kalacağım sanırım."

Damaged | Woosan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin