(Yazardan)
Hande sarhoş olunca onu odasına götürme görevini Zehra üstlendi. Koridorun sonundaki odaya giderken yalpalayan Hande az önce dinledikleri şarkıyı mırıldanıyordu. Zehra onun kolundan tutmasa düşebilirdi. Yılın büyük bir kısmını yoğun bir takvimle geçiriyorlardı. Eğlenmek, keyif yapmak, dinlenmek çokça haklarıydı ve Hande bu gece hakkını en verimli kullanan kişiydi.
Odanın kapısına gelir gelmez kartı okuttu Zehra. Kapıyı sonuna kadar açtı ve belinden kavradığı arkadaşıyla birlikte içeri girdi. Elini Zehra'nın karnına koydu Hande. Başını omzuna yasladı. Şimdiden uyku haline geçmesi Zehra'yı güldürdü.
"Bana değil, yastığına sarılırsın Baladın," diyerek onu çift kişilik yatağa götürdü. Dudaklarında şakacı bir gülümseme vardı. Hande'yle uğraşma fırsatını geri tepemiyordu.
"Sen daha yumuşaksın," dedi Hande fısıldar gibi. Zehra onu yatağa oturtup gözlerini aşağıdan ona bakan kıza çevirdi. Şu an çok sevimli göründüğü inkar edilemez bir gerçekti. Yanakları da kırmızıydı. Zehra, ateşi olabileceğini düşünerek elini alnına koydu ama vücut sıcaklığı gayet normaldi.
"Üstünü değiştirmeden yat böyle, sabah kalkınca duş alırsın."
"Tüh!"
"Ne oldu?"
"Üstümü çıkarmama yardımcı olursun diye bir sevinmiştim ya da ne bileyim birlikte duş alır uyurduk falan..." dedi sarhoş gülümsemesiyle.
Burnunun üstünü kırıştırdı Zehra. "Pisleşme Hande. Sarhoşken çapkınlık seviyen arşa çıkıyor maşallah."
Ellerini yatakta yana koydu Hande. Geriye doğru gitti. Şaşkınlıkla Zehra'ya baktı.
"Aa ne çapkınlığı ya?"
"Hadi hadi yeme beni. Barmenle flört eden ben değildim."
Kahkaha attı Hande. Flört ettiği falan yoktu.
"Arkadaşça sohbet ettik. Çocuk zaten işini yapıyordu. Odağı bende değildi yani."
Zehra uğraşmaya devam edecekti. Kaşlarını aşağı yukarı oynatarak "Olmasını mı isterdin?" diye sordu.
"Of Zehra," dedi gülerek. Kendini yatağa bıraktı. Kollarını iki yana açtı. Gözlerini açık tutmak git gide zorlaşıyordu.
"Ne bileyim sen yakın davranınca flört ediyorsun sandım."
"Ben sana da yakın davranıyorum. Bu flört ettiğim anlamına gelmiyor," dedi Zehra'nın gözlerinin içine bakarak. Şu an fazlasıyla güzel göründüğü bir gerçekti. Zehra, bu bakışlarda ve ses tonunda bile flört sezdi ancak sesini çıkarmadı. Karşısındaki güzel kızı süzdü.
Gülüşünü bastırmak için alt dudağını ısırdı. Yumuşak bir sesle "İyi uykular Hande," dedi.
"Gidiyor musun?"
"Gideyim. Uykum geldi."
Hande bir şey diyecek gibi oldu ama hemen sonra yutkunarak vazgeçti. En azından Zehra böyle düşündü.
"İyi geceler," deyip sırtını döndü. Son anda yüzünün asılması Zehra'nın dikkatinden kaçmadı.
"Ne diyecektin? Yutkundun kaldın öyle."
Yanıt vermedi Hande. Dakikalar içinde sızdı. Oyalanmadan kendi kalacağı odaya gitti Zehra.
Yarının planı hazırdı. Öğle vakti tekneyle koylara açılacaklardı. Şimdilik ekipte kızlardan başkası yoktu. Herhangi birinin dahil olup olmayacağı belli değildi. Hande kimselerin dahil olmasını istemiyordu. Ona göre bu ekip tekneyle açılmak için gayet iyiydi. Bir başkasına gerek yoktu.
