Bu bölüm ve 50. bölüm hikayedeki güncel zamandan bir ay öncesini anlatacak. Keyifli okumalar.
Bir Ay Önce
(Yazardan)
Hande ve Zehra birkaç gün antrenman ve benchte oturdukları süre dışında yan yana gelemiyorlardı. Hande'nin boynundan yaşadığı problemin bir an önce geçmesini diliyordu Zehra. Onunla aynı anda sahada olmayı özlemişti. Hande'nin de aşağı kalır yanı yoktu. Zehra'sını çok özlemişti.
Benchte otururken ani bir dürtüyle başını sevgilisinin omzuna yasladı. Kolunu bacağının üstüne yerleştirdi. Bu hareketi tatlılıkla karşıladı Zehra, sağ elini sevgilisinin yanağına yasladı. Onun avcunun sıcaklığını, yumuşaklığını hissetmek Hande'yi bir an alıp başka yerlere götürdü. Nerede olduklarını birkaç saniyeliğine unutan Hande'yi o ana döndüren şey ise takım arkadaşının aldığı sayı oldu. Ellerini birbirine vurarak sayı alan arkadaşını alkışladı. O akşam kenarda bayağı sohbet etmek ikisinin de keyiflerini yerine getirdi. Hande'nin cilveli hallerine karşılık vermekten kendini alamadı Zehra. Saçlarının kokusunu içine çekmek için Hande'ye yaklaştı. Bir şey söyleyecek gibi görünmüştü etraftaki insanlara fakat amacı Hande'ye yakın olmaktı. Onları çok seven kitlenin gözünden kaçmasını ummuştu ve öyle oldu. Kimseler bu anlık yakınlaşmayı fark etmedi. Gözlerin ve kameraların büyük çoğunluğu sahadan ayrılmıyordu.
Sayıya sevinirken Zehra'nın elini tuttu. "Bravo!" diye bağırdı.
Yüksek sesle güldü Zehra. Hande'ye doğru döndü. İstemsizce alt dudağını dişledi. Şu an çekip öpse kim ne yapabilirdi? Kimse fotoğraf çekmek ve şoke olmak dışında hiçbir şey yapamazdı tabii. Aklındaki düşünceleri kovdu Zehra. Bu çılgınlığı yapamayacak kadar dikkatli bir insandı. Düşüncesi dahi dudaklarına aşık bir gülümseme yerleştirmişti, o ayrı meseleydi.
Maç sonunda gelen birkaç fotoğraf isteğini kırmadılar. Zehra, duş almak için hızlıca ilerlerken Hande onun arkasından baktığıyla kaldı. Formasını imzalatmak isteyen bir çocuğun sesini duydu. Kendisi gibi badem gözlü olan küçük kıza bakarken içtenlikle gülümsedi. Çocuğun annesi de Hande'ye gülümsüyordu. Küçük kızın heyecanı görülmeye değerdi. Ona uzatılan kalemi alırken gülümsemeye devam etti Hande. İmzayı attıktan sonra el sallayarak soyunma odasına giden koridora girdi. Biraz ileriden arkadaşlarının gülüşme sesleri geliyordu.
_________________________________
Oda arkadaşı her zamankinden daha çabuk uykuya daldığı için sessiz olmaya çalışıyordu Zehra. Film bitince dizüstü bilgisayarını kapattı. Telefonunu eline alır almaz Instagram'a girdi. Sayfada hızlı hızlı aşağı doğru inmeye başladı. Bunu yaparken arkadaşlarının paylaşımlarını da beğenmeyi unutmuyordu. Cansu'nun ona gönderdiği videoyu izlerken gülmemek için kendini zor tuttu. Cansu'ya yanıt vermeyi geciktirmedi.
Tam üstte Hande'den gelen mesaj belirdi. Gözlerinin ışıldadığının farkında olmadı Zehra. Aşık bir gülümsemeyle mesajı açtı.
Hande: Odaya gel!
Akşamın 11'inde sevgilisinden böyle bir mesaj almayı beklemiyordu Zehra. Dilini kurumuş alt dudağında gezdirdi.
Kaşlarını çatarak mesaja yanıt yazdı.
Zehra: Aa niye?
Hande: Söylemem. Herkes uyuyunca gel işte.
Pis pis sırıtmaya başladı Zehra. Aklından tek bir ihtimal geçiyordu ve Hande'ye şaşırmadan duramıyordu. Aklına Simge gelince kafa karışıklığıyla kaşlarını çattı.
