_22_

1.5K 143 76
                                    

Umarım yeni hafta hepimiz için güzel geçer canlar. Keyifli okumalar. ❤️


(Yazardan)


Yarınki maç için motivasyonunu yükseltti Hande. Simge, odaya sonradan geldi. Birkaç dakika sonra diğerleri de geldi. Takımda yüzler gülüyordu. 

Takımdaki kızlar onların odasında toplanmış sohbet ediyorlardı. Hande sohbete katılıp  arkadaşlarını güldürüyordu fakat kafası yarınki maçtaydı. Kazanacaklarına inanıyordu, umudu bu yöndeydi. İyi hazırlandıklarını düşünüyordu. Arkadaşları arasında da negatif bir hava olmamasına seviniyordu. Ezeli rakipleri olan Vakıfbank'ın finale kalacağını tahmin etmişlerdi. Vakıfbank'ın da onların finale çıkacağını tahmin ettiğini düşünüyordu Hande.

Onunla da yine rakip olacakları gerçeği de vardı ki bu kafasına yeni dank ediyordu. Gün içinde onu neredeyse hiç düşünmediğini fark etti. Şimdi ise kalabalık içindeyken aklına gelmesini anlayamıyordu. Beyni en olmadık zamanda Zehra'yı düşünmeye iterek adeta ona bir oyun oynuyordu.

Yüzü asıldı, kaşlarını büktü. Bir anda sessizleşti. Kollarını göğüs hizasında birleştirip yatak başlığına yaslandı. Kendini sadece dinleme durumuna getirdi. Simge ise yaptığı espriyle kızları kahkahaya boğdu. Irina onları sessiz olmaları için uyardı, her an birilerinin kapıyı çalarak sessiz olma uyarısı yapacağını düşünmeye başlamıştı.

"Odalarda yalıtım vardır bence Irinacığım. Sen merak etme," dedi Simge. Arkadaşına yandan sarıldı. Irina bir şeyler mırıldanınca ona baktı Simge.

"Ne diyorsun kız? Anlamadım."

Yatağın diğer tarafına ağırlık çökünce dikkatini oraya verdi Hande. Joana gülümseyerek ona bakıyordu. Hafif bir tebessümle karşılık verdi Hande.

"Bu kez ne düşünüyorsun?"

"Bir şey düşünmüyordum."

Gözlerini solunda olan takım arkadaşlarına kaydırdı. Fısıldayarak "Sadece dinlemek istemiştim," dedi. 

Joana sol elini onun saçlarına götürdü, elektriklenen kısmı düzeltti, birkaç teli kulağının arkasına itti. Hande'ye bakarken genel olarak dudaklarında bir gülümseme oluyordu. Taraftarlar bile bu durumu fark edeli birkaç hafta oluyorken, Hande yeni yeni bunu anlıyordu. İki saniyeliğine ona baktı, hemen başını diğer tarafa çevirdi. Joana'ya arkadaşlıktan başka bir şey hissetmiyordu. Eğer onun bu manalı bakışlarının altında bundan fazlası yatıyorsa Hande'nin yapabilecek bir şeyi yoktu. Sınırlarını iyi çizdiğine inanıyordu. Genel olarak takımdaki arkadaşlarına nasıl yaklaşıyorsa Joana'ya da bu şekilde yaklaşıyordu.

"Aşk kuşlarına bak," dedi Elif gülerek. Bu gülüş biraz kinayeli sayılırdı.

"Köşeye geçip oturmuşlar, şimdi fark ettim."

Keyifle sırıttı Joana. Azıcık da utanmıştı. Hande ise dostane bir gülümsemeyle Elif'e baktı.

"Baş başa bırakmalıyız," dedi Sinead. Simge kahkaha attı. Bu imalar hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.

"Ne oluyor sana?" der gibi baktı Hande. Gülümsüyordu fakat memnuniyetten değil, biraz öfkeden kaynaklı gülümsüyordu. Arkadaşlarının espri yaptıklarını biliyordu ama Simge'nin gülüşünün ardında bir tık farklı durum seziyordu. Diğerleri gidince Simge'ye bir küçük sitemi olacaktı. Geçen gün de benzer bir muhabbet üstünde Simge'nin tavrı dikkatini çekmişti.

"Sizi dinliyoruz," dedi Hande sakince. Joana bacaklarını kendine doğru çekerek yatağa kuruldu. Farkında değillerdi ancak Joana ve Hande'nin üstlerindeki kıyafetler birbiriyle uyumlu görünüyordu. Bu detayı ise Naz fark etti. İçtenlikle gülümseyerek dile getirince takımdakileri güldürdü. 

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin