_25_

1.9K 155 17
                                    

Keyifli okumalar canlar. 🥰


(Yazardan)


Zehra, yağmur sesine açtı yeşil gözlerini. Gök yere inercesine yağan yağmuru duymamak imkansızdı. Başını çok yavaş bir hareketle Hande'ye doğru çevirdi. Gece sarmaş dolaş uyumuşlardı. Burnunu usulca Hande'nin boynuna yaklaştırdı. Teninin kokusunu içine çekti. Omzundan öptü. Bir kuş konuşu kadar narin olan bu öpücükten Hande'nin haberi olmadı. Büyük bir huzurla uyumaya devam ediyordu. İşaret parmağını Hande'nin dudaklarında gezdirmeye başladı Zehra. Bu dudakları bir daha öpmek, teninde hissetmek istiyordu. Gece yaşananlar bir film gibi zihninde dönmeye başladı. Utandı, mutlu oldu, gece hissettiği tutkuyu tekrar hissetti. Hande'yle böyle bir şey yaşayacağını hiç düşünmezdi. Birlikte geçirdikleri bu özel gece için pişman olmayacağını iyi biliyordu. Hande onun pişman olabileceğinden endişe duysa da Zehra bunun yersiz olduğunu ona çok iyi hissettirmişti. Hande'nin kollarındayken ve kısa bir süreliğine Hande onun kollarındayken, duygular ve bedenler birbirine kavuşurken sessizce anlatmışlardı. 

Sanki günlerce Hande'yi görmemiş gibi yüzünü inceliyordu. Gözleri Hande'nin boynunun iki yanında, kendini hafifçe belli eden kızarıklıklara indi. Bu izleri yaptığı için kendisine inanamıyordu. Benzerinden Zehra'nın göğsünde ve karnında da vardı. Neyse ki küçük izlerden ibaretti ve morluğa dönüşmediler. Birbirlerinin canının yakmayı hiç istemedikleri için çoğunlukla nazik davrandıkları gerçeğini göz ardı edemiyordu Zehra. Hande'nin gözlerinde gördüğü özlem, açlık, tutkuya rağmen hareketlerinin dozunu asla kaçırmaması hoşuna gitmişti. O gözlerde sevgiyi de görmüştü. 

Çekik gözlerin sahibine doyabilmek ne mümkündü? Bu gerçeği dün gece çok iyi anladığı için yüreğini titreten bir endişe oluştu. Aralarındaki ilişki neye dönüşeceğini ya da birbirlerini hayatlarında nereye konumlandıracaklarını bilemiyordu Zehra. Bildiği tek bir şey vardı, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Hande'nin çenesinin kenarına bir öpücük bıraktı. Gözlerinin dolu dolu olmasına aldırış etmedi. Şu an ağlamanın sırası da değildi. Hande uyanırsa gözlerinin neden dolduğuna dair açıklama yapması gerekecekti. Bugün ne ağzından olumsuz bir söz çıkmasını istiyordu, ne de olumsuz bir şey duymak istiyordu. Bugünü sakinlik içinde geçirmelerini sağlayacaktı. Hande'nin de bunu isteyeceğini biliyordu.

Bedenini doğrultacağı sırada Hande'nin gözlerinin açıldığını gördü. Kahverengi gözler önce tavana sonra yanında huzur bulduğu Güneş'ine doğru döndü. Uyku mahmuru haliyle birkaç saniye boyunca masum bir ifadeyle baktı. Aynı anda birbirlerine gülümsediler. Utancının geri geldiğini hissetti Zehra. Hande'nin de aşağı kalır yanı yoktu ancak şu an mutluluğu ağır basıyordu.

"Günaydın."

"Günaydın," dedi Zehra kısık sesle. Sesini içine kaçmıştı sanki. Hande, onun utancını ve sesinin bu yüzden fazla kısık çıktığını fark ettiği için sırıtmaya başladı.

"Aç mısın?" diye sordu Zehra. Başka ne konuşacaklarını bilememişti. Aklına ilk geleni söyleyerek ortamdaki havayı dağıtmak istemişti.

"Şimdilik hayır. Sen aç mısın?"

"Şimdilik hayır," diyerek onu taklit etti Zehra. Hande sırıtmaya devam ediyordu.

"Ben duşa gireceğim," deyip kalkmaya niyetlendi Zehra ancak aklına gelen düşünceyle yerinde kaldı. Şu an çıplak olduğu gerçeği onu daha çok utandırıyordu. Örtüyü de banyoya kadar beraberinde götürmeyi aklından geçiriyordu.

"Tamam, gir," dedi Hande sakince. Zehra'nın neden duraksadığını anlamamıştı. Örtüyü hızlıca üstünden atarak banyoya doğru yürüdü Zehra. Dudaklarını birbirine bastırıp bu görüntü karşısında yutkundu Hande. 

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin