Keyifli okumalar canlar. 🥰
Bir Ay Sonra
Evdeki her köşeye dikkatlice baktı Zehra. Fazla eşyadan uzak, renklerin fazla göz yormadığı, gerçekten tam da istedikleri gibi huzurlu bir şekilde dizayn etmişlerdi.. A'dan Z'ye her şeyi ortak seçtikleri için ayrı bir mutluydu Zehra. Evin içindeki detayların onlara ait olduğu gerçeği keyif veriyordu. Zehra'ya göre bu evdeki huzurun en büyük parçası Hande olacaktı. O varsa huzur ve mutluluk da vardı.
Bu bir ayda ona fazla zaman ayıramadığı için Zehra'ya tavır yapmıştı Hande. Eşya seçme ve eşyaların evdeki yerlerini aldığı gün hariç pek yan yana gelemedikleri gerçeğinden Zehra da memnun değildi.
Kahve fincanını pencere kenarına bıraktı. Bilerek küçük fincanda içmişti kahvesini. Eve geleli yarım saat oluyordu. Sol eliyle tuttuğu ritme bir son verdi. Merdivenlere yöneldi. Yukarı doğru adım attıkça banyodan gelen su sesini daha rahat duyuyordu. Bir dakika geçmeden su sesi kesildi. Kapıyı açıp içeri girdi Zehra. Duyduğu kapı sesiyle irkildi Hande.
"Zehra?" dedi şaşkınlıkla. Onun antrenmanda olduğunu sanıyordu. Kapı sesini de duymamıştı. Ellerini saçlarından indirdi. Çok hafif bir tebessüm etti.
Zehra'nın gözlerinin içi parlıyordu. Gördüğü manzaradan fazlasıyla memnundu. Ellerini belinin arkasına yerleştirip duvara yaslandı. Bu manzaranın tadını birkaç saniye daha çıkarmak istiyordu.
Saçlarındaki köpüğü duruluyordu Hande. "Ne zaman geldin? Kapı sesi duymadım," dedi. Şu an Zehra'nın onu izlediği gerçeği biraz yüzünü kızartmıyor değildi.
"Yarım saat olmuştur. Ben geldikten on dakika sonra banyo kapısının sesini duydum. O ara kendime kahve yapıyordum."
"Antrenman nasıl geçti? Omzun iyi mi?" diye sordu Hande. Gözlerini açtı.
"İyi iyi," dedi Zehra. Sırtını duvardan çekti. İçindeki arzunun onu ittiği şeyi yapmak istiyordu. Uzun kollusunun eteklerini tuttu. Tek hamleyle kaldırıp çıkardı. Sporcu sütyenini de hemen sonra çıkardı. Ellerini taytına indirdi. Tam o an Hande sevgilisine doğru döndü. Onu çırılçıplak görmek boğazından boğuk bir ses gelmesine sebep oldu.
"N-ne yapıyorsun?"
Hiçbir şey söylemeden, istekli bir yüz ifadesiyle yanına geçti Zehra. Suyun altına girdi. Damlalar başından aşağı inerken gözlerini kapattı. Sağ elini saçlarına geçirdi. Hande'nin şampuan kutusunu diğer eline aldı. Saçlarını köpüklemeye başladı. Hande onu sırıtarak izliyordu.
"Omzun ağrıyorsa yardım edeyim," dedi Hande. Saçlarını duruladıktan sonra gözlerini açtı Zehra. Ellerini Hande'nin yanaklarına koydu. Başparmağını dudağında gezdirdi.
"Zehra... Cidden ne yapıyorsun?" diyerek sorusunu yineledi Hande. Hızlı nefesler alıp vermeye başlamıştı. Zehra ona öyle büyük bir arzuyla bakıyordu ki Hande'nin dizleri titriyordu.
"Bir süredir seninle ilgilenemiyorum... Bu sebeple trip yedim ya hani."
"Ee?" deyip yutkundu Hande. Zehra'nın dudaklarını kendi dudakları üstünde hissedince düşünmeyi bıraktı. Teslim olmaya hazırdı.
Dudaklarını Hande'nin dudaklarına sürterek "Telafi etmeye çalışacağım sevgilim," dedi Zehra. Büyük bir açlıkla dudaklarını emdi. Çıkan ses banyoda yankılandı.
"Özleminden kafayı yemek üzereydim..."
Her öpüşün ardından daha derin bir sesle konuşuyordu. İçi içine sığmıyordu. Hande'ye doyamıyordu. Doyacağını da sanmıyordu.
