Keyifli okumalar. ❤️
VNL 2023 şampiyonu olan Filenin Sultanları bayram havası yaşıyorlardı.
"Şampanya patlatın!" diye bağırarak soyunma odasına daldı Ebrar. Patlatın dese de bunu kendisi yapmak istiyordu.
Kaptan haklı mutluluğuyla kupayı menajere uzattı. Ebrar'a yandan bir bakış gönderdi.
"Kızlar onu otelde yapalım. Yavaştan takım otobüsüne gitmemiz gerekiyor."
Gizem, Simge ve Aslı gülüşerek kapıdan çıktılar. Kübra ve Derya hemen arkalarından gitti. Hazırlanan, çantasını sırtlanan çıkıp kapısına yönelmeye devam etti.
Telefonuyla oyalanmayı bırakıp ceketini giydi Zehra. Hande'nin kendisini beklediğini anlayınca memnuniyetle gülümsedi. Bu kızın böyle düşünceli olması Zehra'nın hoşuna gidiyordu. Hande'nin genel olarak sevgi dolu bir insan olduğunu bilse de onun büyük kalbinde yerinin sağlam olduğuna seviniyordu Zehra. Hiç dile getirmemişti. Epey önce bu sevgiye karşılık kendi sevgisini yansıtabilmek için onun yüzünü güldürecek şeyler söylemişti. Şimdilerde öyle değillerdi. Kendileri de farkındaydılar aslında.
Yine de bu kötü bir anlama çıkmıyordu. Sadece ikisinin arkadaş ortamları farklıydı. Takım içinde zaten herkesin iletişimi iyi olduğu için birbiriyle vakit geçirmeyen kimse yoktu. İnsanların onlardan isteği ise yan yana fotoğraf paylaşmalarıydı. Görüştüklerine, vakit geçirdiklerine emin olmak istiyorlardı.
Brezilya maçından sonra takım otobüsüne gittikleri anın videoları düşünce hem Zehra için endişelenenler hem de bunun tatlı bir hanzeh anı olduğunu düşünenler olmuştu. Hande ve Zehra ikilisi bunun da farkındaydılar.
Zehra'nın ceketinden Hande'yi mest eden parfümünün kokusu geliyordu
Gülümseyerek "Hoparlörün nerede DJ?" diye sordu Zehra.
"Mile götürdü. Bu kez seni beklemedi. Benimle idare edeceksin," dedi Hande. Son cümleyi biraz sitemkar tavırla söylemişti.
Başını sağa yatırarak çekik gözlere anlamlı bir şekilde baktı Zehra. Kolunu Hande'nin omzuna attı. Yan yana yürümeleri, onun Zehra'nın bedenine daha da yaklaşmasına engel olamadı. Zehra sanki onu bırakmak istemiyor gibi başını da Hande'nin başına yasladı.
"Ayağın sarılıyken bile böyle yapmamıştın," dedi Hande gülümseyerek.
Masum bir gülümsemeyle "Daha sıkı attım kolumu," diye karşılık verdi Zehra.
"Hem sen niye öyle diyorsun?"
"Yani Zehracığım maşallahınız var, Mile nereye sen oraya, sen nereye Mile oraya..."
Sitem saklıydı bu cümlelerde. Yüz ifadesi de bu sitemi destekliyordu.
"Ee?" diyerek devam etmesini istedi Zehra.
"Öyle işte."
"Mile ile çok iyi arkadaşlarız."
Yutkundu Hande. "Farkındayım."
Zehra'nın yüzüne yine o masum ifade yerleşti. Yavaş yavaş yürümeyi sürdürürken gözlerini de ara ara Hande'ye çeviriyordu.
"Takımdakilere çabuk alışmasına seviniyorum. Çok tatlı bir insan gerçekten," dedi Hande.
Etrafta kimsenin olmamasını fırsat bildi Zehra. Dudaklarını Hande'ye yaklaştırıp yanağından öptü. Sağ elini çenesine götürdü, tenini okşadı.
"Kedi gibisin. Seni sevesim geldi."
Kıs kıs güldü Hande. "Zehra inanılmaz bir insansın gerçekten."