_8_

1.4K 146 43
                                    

Satır arası ve bölüm sonu yorumlarınızı beklerim. ❤️


Günümüz

(Yazardan)


VNL yolcuğunu neredeyse yarılamışlardı. Maçlar ilerledikçe taraftarları ve sporcuları final heyecanı sarmaya başlamıştı. 

Bireysel olarak performansından memnun değildi Hande. Daha iyisini yapabileceğini biliyordu, kendini tanıyordu. Takıma istediği katkıyı verememek canını sıkıyordu. Takım içinde bir sorun yoktu, başantrenör ile sorun yoktu. Hande'nin kendi içinde çözmesi gerekenler ve hayatındaki olumsuzluklar vardı. Talihsiz bir yıl geçirdiğini düşünüyordu Hande. Olumsuz düşünceleri zihninden uzak tutmayı deniyordu, kimi zaman bunu çok iyi başarıyordu. 

İnsanların anlamadan, onların kendi içinde ne yaşadığını bilmeden, sürekli yerme havasında olmalarını bir noktaya kadar umursamıyordu. Profesyonel bir sporcuydu fakat bundan önce bir insandı. Bir yere kadar duymazdan, görmezden geliyordu. Sanki bir kar topu ona doğru yuvarlanırken günden güne büyüyordu. Takımdan ve turnuvadan bağımsız olarak bunaldığını hissediyordu.

Gece hemen uyuyamadı. Gözlerinin altı biraz şiş görünüyordu. Hem az uyumanın hem de ağlamanın etkisiydi bu. 

Simge her zamanki dostluğuyla ondan içini dökmesini istedi ama Hande biraz nefes alacağını söyleyip dışarı çıktı. Dostunun yanında dahi gözyaşlarını tam serbest bırakamadı. 

Asansöre yönelirken aynı katta olan Zehra ve Melissa'ya denk geldi. Melissa başını telefondan kaldırmadan Zehra'nın anlattığını dinliyordu. Zehra karşıdan gelen Hande'yi gördü. Gözlerindeki parlaklığın ağlamaktan kaynaklı olduğunu fark etti. Lafını yarıda bırakıp solundan geçip giden kıza döndü. Elini omzuna yerleştirip kendisine çevirmek istedi fakat Hande adımlarını daha da hızlandırdı.

"Ne oldu Hande?" diyebildi arkasından. 

Asansörün düğmesine basıp sabırsızca beklemeye başladı Hande. Konuşmak istemiyordu kimseyle. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Toparlanmadan odaya geri dönmeyi düşünmüyordu.

Asansör hemen gelmeyince konuşma fırsatı yakaladığını düşünüp ona yaklaştı Zehra. Başını sola yatırarak Hande'nin yüzüne bakmaya çalıştı.

"Simge Abla ile tartışmadınız herhalde?" diye sordu. Böyle bir şeye ihtimal bile vermezdi. Eğer öyleyse bayağı şaşırırdı.

Yeşil gözlere bakmama konusunda oldukça ısrarcıydı Hande. Zaten şu iki belki de üç haftadır bir değişik hallerde dolaşıyorlardı. Hande kabuğuna çekilmiş vaziyetteydi. Bunu fark eden birkaç hayranı vardı fakat tek fark eden onlar değildi. Zehra'ya yakın durmuyordu. Zehra da içten içe farkındaydı. 

Arkadaşının nasıl olduğunu pek sormuyordu, fark ettiği uzak tavırların peşine düşmüyordu. Genel bir şeydir, demişti içinden ama hem genel hem de gün yüzüne çıkıp onu rahatsız etmemesi gereken duygulardan kaynaklıydı. Yani Hande, Zehra'ya özellikle yaklaşmıyordu.

"Hayır. Simge'yle iyiyiz."

Asansörün kapısı açıldı. Birkaç saniye daha kata ulaşmasaydı Hande'den küfür yiyecekti.

"Ee ne o zaman?" diye sordu sakince. Yüzü düşmüştü. Hande'yi böyle görmeye alışık değildi. Soruyu cevapsız bıraktı Hande. Düğmeye basıp kapının kapanmasını sağlamadan önce, Zehra'ya bakmadan konuştu.

"Görüşürüz. İyi geceler," dedi kısık sesle. Resmen yere bakıyordu. Sinirlendi Zehra. En azından yüzüme bakarak söyleyebilirdin, dedi içinden. Omuzları düştü. Melissa çoktan odaya girmişti, kapıyı Zehra gelecek diye aralık bırakmıştı. Saniyeler sonra Zehra içeri girdi.

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin