_19_

1.4K 139 37
                                    

Bu bölümü güzelime ithaf ediyorum. 🥰

Umarım hem o, hem de sizler beğenirsiniz. Keyifli okumalar. ❤️


(Yazardan)


Sanki hiç kıyafeti yok gibi ne giyeceğimi bulamıyordu Hande. Bu aralar karar vermekte aşırı zorlanıyordu. Durumlar ve olaylar arasında bağlantı kurmakta güçlük çeken bir hali vardı ve bu sinirlerine dokunuyordu. Tadımı kaçırmaktan başka bir halta yaramadığına inanıyordu Hande. İçinden küfürler savura savura geçiyordu günleri. 

Günlerdir doğru düzgün uyuyamıyordu. Çekik gözlerinin altında az uyumaktan kaynaklanan torbalar vardı. Takım arkadaşlarının da dikkatini çekiyordu. Oysa Hande onlara bir şey belli etmemeye gayret ediyordu, aslında başarıyordu. Sadece yüzüne yansıyan kısmı saklayamıyordu. Az önce aynadan kendisiyle göz göze gelince hiç iyi görünmediğini fark etti. Bu sebeple hafif de olsa makyaj yapmayı düşünüyordu. 

Makyaj malzemelerini karşısına dizdi. Geçen gün dağılmış halde olsalar bile müdahale etmemişti. Durumunun vahimliğini buradan kavramak mümkündü. Sonuçta Hande dağınıklığı hiç sevmeyen birisiydi.

Telefonu çaldı. Simge arıyordu. Hande'nin henüz hazır olmadığına adı kadar emin olduğu için onu hızlandırmaya çalışacaktı.

"Handan!"

Telefonu bir anlığına kulağından uzaklaştırdı Hande.

"Kulağım gitti, kulağım!" diye karşılık verdi.

"Uyandırma servisi," deyip kötücül bir kahkaha attı Simge. Hande yorgun bir şekilde gülümsedi.

"Hazırlandın mı?"

"Hazırlanıyorum. Beni peşinde sürüklediğin için sana bir tık öfkeliyim. Sen sevgilinle takıl işte. Beni niye karıştırıyorsun?"

"Kalabalık olacağız Handan. Kafa dağıtırsın, iyi gelir. Partilerin kızına ne oldu ya böyle?"

"Partilerin kızı mı? Abart Singe," dedi gülerek. Bir yandan makyajını yapıyordu. Ne giyeceğine de karar vermişti.

"Dün nasıl geçti? Akşam o kısmı konuşamadık."

"Akşam antrenmanımız vardı. Neden görüşmedik gibi konuşuyorsun?" diye sordu sakince. Simge'nin kastettiği şeyi gerçekten anlamamıştı.

"Ben öğleni sordum Hande... Ligin ve milli takımın sponsorluk anlaşması için birlikte toplandınız ya. Zehra da oradaymış. Fotoğraflarınızı gördüm."

"Ha evet," dedi umurunda değil gibi davranarak.

"Elif ve İlkin hatıra olsun diye fotoğraf çektirmek istediler. Ekranın karşısına geçtik, birkaç poz verdik. Çok eğlenceli bir gün değildi. Rutin şeyler işte."

Hande her ne kadar geçiştirse de, Zehra'yla düğün günü yaptığı konuşmayı Simge'ye tam anlamıyla açmasa da nafile. Simge bir terslik olduğunu anlamıştı. Hande'yi sıkıştırmak istemiyordu fakat içine atmaya devam ederse orada bir çığ olacağını biliyordu. Her insan derdini biraz açmaya, anlatmaya ihtiyaç duyardı. Hande'nin de buna ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.

"Kendini bana kapatman üzüyor Hande. Derdini az çok anlıyorum. Belki faydam olmaz ama dinlerim."

Hande'nin gözleri doldu. Tam makyajının üstüne böyle duygulanması iyi olmamıştı.

"Biliyorum canım arkadaşım," dedi tüm içtenliğiyle. Simge'yle buluştukları an ona kocaman sarılmaya karar verdi.

"Zehra'yla selamlaşmak dışında hiçbir şey konuşmadım."

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin