_13_

1.4K 140 75
                                    

Keyifli okumalar canlar. ❤️


"Keşke biraz daha kalsaydın ya. Hong Kong'ta yaptığımız gibi sarılarak uyurduk," dedi Hande. Cilveli sesine bakışları eşlik ediyordu. Ellerini kendisinden uzun olan kızın geniş omuzlarına koydu. Parmaklarını teninde gezdirmeye başladı. İçten içe bu temastan hoşlandığı gerçeğini göz ardı etmek istiyordu Zehra. 

Kendini tutamayıp kollarını Hande'nin beline sardı. Alnını alnına yasladı. Dudaklarını sanki onu öpecek gibi öne çıkardı. Daha önce bir maçta da aynı hareketi yapmışlardı. 

Uzaktan onları gören Ece bulaşmadan edemedi. "Oo birtakım vedalaşmalar yaşanıyor orada," dedi. Pis pis gülmeye başladı. 

Sırıtarak kafasını geri çekti Zehra. Hande ise Ece'ye ölümcül bakışlar gönderiyordu. O böyle söylemese Zehra kendini geri çekmeyecekti. Ece dil çıkararak geri gitti.

"Buket tuvalete düştü galiba," dedi Zehra gülerek.

"Boş ver, biz cilveleşmeye devam edelim."

Sırıtarak kollarını arkadaşının beline doladı. Onu yavaşça kendine çekti. Aslında numaradan cilveli bir şeyler söylemeyi planlamıştı fakat işler değişti. O an Hande'ye sarılma isteği daha ağır bastı. Çenesini kendisinden bir tık daha kısa olan kızın kafasına yasladı. Sanki her an kırılabilecek bir şey gibi dikkatle sarıldı.

"Görüşmeyeli çok olmadı ama özlemişim," diye itiraf etti. Hande'nin kalp atışı büyük bir gümbürtüye dönüştü. Büyük bir huzur kapladı bedenini. Anın tesiriyle gözlerini yumdu. Dudaklarında içten bir gülümseme oluştu. Başını biraz eğerek onun yüzüne bakınca gözlerinin kapandığını gördü Zehra. Söylediği şeyin Hande'nin hoşuna gittiğine şüphesi yoktu. Onu mutlu etmek böyle kolaydı. Tabii Zehra o cümleyi sadece Hande mutlu olsun diye söylemedi. Gerçek hissi buydu.

"Biz şu tatil işini gündeme getirse miydik ya?" dedi Hande. Normalde hiç adeti değildi fakat bu kez kendinin dışına çıkarak ağız arama derdine düştü. Zehra'dan duyacağı olumlu yanıtlara ihtiyacı vardı. Yine itiraf edemiyordu kendisine, yine o iç sesine aldırış etmiyordu ama durum buydu.

"Doğru ya, biz böyle bir şey konuşmuştuk."

"Odunsun Zehra," demek istedi o an. Yutkundu.

"Bu yaz mümkün olur mu bilmiyorum. Takvimden senin de haberin var."

"Neyse ya," dedi geçiştirir gibi. Bu kez kollarını ilk geri çeken Hande oldu. Elinin tüm sıcaklığı ise Zehra'nın karnındaydı. Bu temasın ona iyi hissettirdiğinden habersizdi.

"Zaten birbirimizi sık sık görüyoruz."

Bunu demesiyle kendine sövmesi bir oldu. Ne diye yangına körükle gidiyordu? Sittin sene, daha önce yaptıkları gibi tatil yapamazlarsa şaşırmayacaktı.

Buket'in ayak sesleri duyuldu. Zehra'nın gözleri ileriye kaydı. Buket sakince yürüyerek onlara doğru geliyordu.

Yeşil gözleri yeniden kahverengi çekik gözlere döndü. Birbirlerine uzun uzun bakması gereken iki renk gibi duruyorlardı.

Fazla kaptırdığını düşünerek içinden kendine söylenmeye devam ediyordu Hande. Bu sessizliği bölen kişinin Zehra olmasını istiyordu.

"Yine konuşuruz. Tatilin kalanının tadını çıkar. Yine yoğun döneme gireceğiz, biliyorsun."

"Tabii," dedi boşluğa bakarak. Bu defa gülümsemesi içten değildi. Kendini gülümsemeye zorlamıştı.

"Görüşürüz Hande."

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin