_6_

1.5K 168 44
                                    

İyi okumalar. ❤️


(Yazardan)


Beyaz takım, kırmızı takım olarak ikiye ayrıldılar. Antrenman gayet keyifli geçiyordu. Daniele Santarelli kollarını göğüs hizasında birleştirmiş, takımı dikkatlice izliyordu. Kızlar eğleniyorlardı ancak koçları son derece ciddi bir şekilde kenarda duruyordu. Teknik ekip, koçun bir metre kadar arkasındaydı.

Hande ve Zehra kırmızı takımdaydılar ancak garip bir şekilde Hande bunu umursamıyor gibi davranıyordu. Maçı kazanan onların olduğu takımdı. Zehra, çak yapması için elini uzattığında oralı olmayıp karşıya geçip öyle sevindi. Saliha'yla birlikte hoplayıp zıplıyorlardı. Zehra başını diğer tarafa çevirdi. Zıplamıyor, omuzlarını oynatarak arkadaşlarının sevincine ortak oluyordu. Kızlar ellerini ortada buluşturdular.

"Kırmızı!" diye bağırdılar. Aslı olmadık anda espriyi patlatınca Simge kahkahalara boğuldu. 

Hande ise Saliha'ya hararetle bir şeyler anlatıyordu. Aslı'nın dediğini duymadı bile. Fotoğraf çekilecekleri sırada hepsi durdu. Ellerinde tabanca varmış gibi poz verdiler. Zehra gülüyor, Ebrar ise ciddi durmaya çalışıyordu. Sırt sırta verdiler.

En sonunda yorgunlukla kenara geldiler. Hande'nin şen gülüşü salonu doldurdu. Su içerken istemsizce ona doğru döndü Zehra. Keyfi yerinde, dedi içinden. Hande'nin dün söyledikleri aklına geldi. Yüz ifadesi durgunlaştı. 

Sahi, Hande ne demek istemişti? Son zamanlarda baş başa çok zaman geçiremedikleri doğruydu ancak öyle bir tepkiye gerek var mıydı? Zehra her zaman arkadaşlarını düşünen ve onlara zaman ayıran bir insandı.

"Belli ki gözümden kaçan bir şey var," dedi. Yanında oturan Aslı soru işaretleriyle ona baktı. Su şişesinin kapağını açarken sordu.

"Ne diyorsun kız?"

"Ha?" 

Kıs kıs güldü Aslı. "Kendi kendine bir şeyler söyledin."

"Aman ya, önemli değil. Saçmaladım," deyip ayağa kalktı. Bir an evvel duş alıp uyumak istiyordu. Soyunma odasına doğru ilerleyen Hande'yi gördü. Adımlarını hızlandırarak arkasından yetişti. Hande bir anda onu yanında görünce şaşırdı fakat bunu yüzüne yansıtmadı. Göz ucuyla bakıp yoluna devam etti.

"Bileğin nasıl oldu? Bugün daha rahat bir antrenman geçirdin gibi?"

"Ciddi bir şey yok Zehra," dedi sakince.

"Öyle kötü bir şey olsa oynayamazdım," dedi. Soruya gayet net cevap verdi ancak Zehra için yeterli değildi. Kapıdan içeri girmeden önce eliyle Hande'nin koluna temas ederek dikkati kendine çekti. Yüzündeki bariz durgun ifadeyi o an fark etti Hande. Elindeki şişeyi hafifçe sıktı. Zehra'nın yeşil gözlerine bakarken derin bir nefes alma ihtiyacı duydu.

"Sen iyisin değil mi? Bir derdin varsa, anlatmak istersen ben dinlerim."

Gülümseyerek "Biliyorum," dedi Hande. Elini Zehra'nın omzuna koydu, yavaşça etini sıktı.

"Alakan için teşekkürler Zehra Güneş," dedi sırıtarak. Gözlerinin neden dolduğuna dair bir fikri yoktu. Zehra'nın da bu gözlerdeki buğuyu kaçırma imkanı yoktu. Elini uzatıp yüzüne dokunacakken Hande kapıyı açıp sola çekildi.

"Üstümüzü değiştirelim. Ben duşu evde alacağım. Yemek yerim, biraz bizimkilerle otururum, sonra da yatarım. Yolculuğa çıkacağız, dinlenelim," dedi Hande. Dolapların olduğu kısma arka arkaya yürüdüler.

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin