_38_

1.6K 133 33
                                    

Hatalar varsa kusura bakmayın. Keyifli okumalar dilerim. 🥰


(Yazardan)


Perşembe Akşamı, Sultanlar Ligi'nin 40. Yılı için bir kutlama yapılacaktı. Kulüp takımlarını temsilen gidecek kişiler arasında Hande ve Zehra da olacaktı. Etkinlik akşamı birbirleriyle görüşmeme ihtimali sıfır olan ikili saatleri saymaya başlamıştı.

Perşembe günü ikisinin de sabah antrenmanı vardı. Ağırlık antrenmanı yapacağı için akşama biraz yorgun katılacağına emindi Hande. Zehra'yla mesajlaşmak kesmeyince ilk fırsatta aradı.

"Akşam kesin geliyorsun, değil mi?" diye sorarken sesi beklenti doluydu. Hande bunu fark ettiği için hoşnut bir ifadeyle güldü.

"Tabii ki geleceğim. Zaten menajer bir nevi tembihledi," deyip kıkır kıkır güldü. Kaşlarını yukarı kaldırıp sorgulayıcı bakışlar attı Zehra. Duymak istediği tam anlamıyla bu değildi. Oturduğu yerde sırtını geriye doğru yasladı. Şu an soyunma odasında yalnız olduğu için rahat biçimde konuşuyordu.

"Ha o sebeple geleceksin yani... Zorla gelmiş gibi olacaksın."

Onun derdini hemen anladı Hande. Alt dudağını dişledi. Özlemden delirmek üzere olduğu yetmiyor gibi, sevgilisi de böyle cümleler kullanarak onu kamçılıyordu. Yine de neşeli tarafını öne çıkararak bununla ilgili şaka yapmak istedi.

"Ağırlık antrenmanı yaptık yavrum, bayağı yoruldum. Zorla gideceğim gerçekten."

Kıyamasa da trip atmaktan yana çekincesi yoktu. "İyi Hande, eve git ve ayaklarını uzatıp dinlen."

Onun telefonu kapatacağını düşünüp telaşa kapıldı Hande. "Dur ya, sinirlenme. Şaka yapıyorum bebeğim."

Gülümseyerek sevgilisinin konuşmaya devam etmesini bekledi Zehra.

"Önceliğim sensin. Seni göreceğim için koşa koşa gideceğim. Ama girişte bizi kameralar karşılayacağı için direkt kollarına koşamam," dedi samimiyetle. Bu tarz etkinliklerde, özellikle gözler onların üstünde olduğu zamanlarda dikkat etmeleri gerektiğini çok iyi biliyorlardı. Ama ne zaman dikkatler onların üstünden çekilse, kameralar başka yöne dönse, uyumlu ikili birbirlerinin yanında olmanın tadını daha iyi çıkarıyordu.

"Duymak istediğinizi duydunuz hanımefendi, artık mutlu musunuz?"

"Çok mutluyum," dedi Zehra neşeli ses tonuyla. Ayak sesleri duyunca ayağa kalktı. Artık hazırlanıp eve geçse iyi olacaktı. Yemek yiyip duş aldıktan sonra kuaföre gidecekti. Bu akşam için diğer etkinliklerde tercih ettiğinden daha farklı bir kombinle gitmeye karar vermişti. 

Hande'nin ne giyeceğini merak ediyordu. Her halükarda gecenin en güzel ve en şık isminin o olacağına çok emindi.

Merakına yenik düşerek "Ne giyeceksin?" diye sordu. Bir yandan da spor çantasından kıyafetlerini çıkarıyordu.

"Söylemem."

"Gıcık(!)"

"Ve sen bu gıcığı çok seviyorsun. Mağrur ve gururlu duruşun ağır basıyor ama gerçek bu."

Şu an burada olsa söylediği cümlenin acısını dudaklarından çıkarırdı sevgilisi. Bu düşünceyle kendi dudağını dişledi Zehra. Bir an önce akşam olsun istiyordu. Yan yana çok fazla duramayacaklarını, baş başa kalamayacaklarını biliyordu. İsyan etmek niyetinde değildi. En azından onu göreceğim, diye düşünüyordu.

"Seviyoruz kardeşim yalan mı söyleyelim?"

Bu alaycı tavırla söylenmiş cümleye karşılık gözlerini belertti Hande.

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin