_51_

402 79 33
                                    

Keyifli okumalar canlar. 🥰


Günümüz


Hande, Zehra ve İlkin beraber bir tedavi sürecine girmişlerdi. Günlerinin bir kısmını buna ayırıyorlar ve olimpiyat öncesi iyice hazır olmak istiyorlardı. Takım olimpiyat kampına başlamıştı. Kızlar tedavi sürecinde olan arkadaşlarından haberdar oluyorlardı.

Melissa ile telefon konuşması yaptıktan sonra ekranı kapattı Zehra. Uzandığı yerden doğruldu. Hissettiği sızı sebebiyle suratını buruşturdu. Birkaç adım ötede kişisel egzersizini yapıyordu Hande. İlkin ise şu an burada değildi. 

Ağır ağır yürüyüp sevgilisinin yanında durdu. Başını kaldırana kadar onu fark etmedi Hande. Dikkatlerin kendilerinden uzak olmasının fırsatını bilip sevgilisinin yanağını öptü Zehra. Gözlerinden yorgunluk akıyordu. Hande, endişeyle elini sevgilisinin yanağına yasladı. Çenesinden öptü.

"Güzel gözlüm, çok mu yoruldun?"

"Yoruldum ama çok değil."

Alnını Hande'nin omzuna yasladı. Bu teması saniyelik tuttu.

"Ben seni rahat bırakayım da egzersizini yap. Bir şeyler içerken seni beklerim. Birlikte çıkarız. Hem hocanın da yanına uğrayacağım zaten."

"Bence sen işin bitince beni beklemeden çık. Dinlenmen gerekiyor aşkım."

"Senin de dinlenmen gerekiyor aşkım... Bekliyorum."

El sallayarak koridorun çıkışına yöneldi. Hande onun ardından aşkla baktı. Teri soğumadan çalışmaya geri döndü.

Sessizde olan telefonunun ekranı açıldı. Ertan'dan iki cevapsız arama görünüyordu. Geçmiş olsun dileğini söylemek ve Hande'nin sesini duymak istemişti Ertan. Hande telefonu eline alınca geri dönüş yapıp yapmamak arasında kaldı. Düşünürken kaşlarını çattı. Belki de Ertan'ı tamamen hayatından çıkarması gerekiyordu. Arkadaşı bile olmaması gerekiyordu. 

"Beni arkadaş olarak göremiyorsa belki de hiç konuşmamak gerekiyordur," dedi. 

Zehra'nın onu beklediği aklına gelince o aramayı unuttu bile. Önceliği Zehra'ydı. 

_____________________


Son anda plan değiştirip herkesten uzakta kalabilecekleri bir yere geldiler. Arabalarından indiler. Hande, Zehra'nın yanına gitti. Onun arabasının kaputuna yaslandılar. Kahveleri soğumadan içmeye başladılar. Burada biraz kaldıktan sonra evlerine döneceklerdi. Dışarıda sadece dalga sesleri duyuluyordu. Buraya gelmeyi teklif ederek Zehra'ya büyük bir iyilik yapmıştı Hande.

"Şu ses insana çok huzur veriyor."

Yeşil gözler denizin ötesine doğru dalıp gidecekken telefon sesi buna izin vermedi. Sanki odağı dağılmış gibi göz devirdi Zehra. Hande'nin arabasına doğru komik bir bakış attı. Hande ise mahcup olarak adlandırılabilecek bir gülümsemeyle ona bakıyordu.

"Pardon, sesini açtığımı unutmuşum."

Telefon susmayacak gibi olduğu için istemeyerek arabanın kapısını açtı, telefona uzandı. Yine Ertan arıyordu. Her şeyin içine turp sıkıldığı düşüncesiyle gıcık oldu. Dilini üst dudağında gezdirirken kaşlarını öfkeyle çattı. Bunu Zehra'ya söylemesi gerektiğini hissediyordu, hem de şimdi...

"Bir sorun mu var?" diye sordu Zehra. Sesindeki meraklı tınıyı fark etmemek imkansızdı. Telefonu yeniden sessize alıp başını kaldırdı Hande, ona doğru döndü. Tekrar yanına gidip kaputa yaslandı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin