_14_

1.3K 146 34
                                    

(Yazardan)


Avrupa Şampiyonası'nı da tıpkı VNL'deki gibi birincilikle tamamladılar. Şampiyonluk kutlamaları, keyifle ve gerçek mutlulukla verilen pozlar, anılara yenileri eklenirken gece ilerledi. Kutlamalar otelde devam etti. Geç saatlerde odalara dağıldılar. 

Zehra ve Hande yan yanaydılar. Asansörü beklerken, binerken ve inerken dahi ayrılmadılar.

"Sana odana kadar eşlik edeyim," dedi Zehra. Bu nazik hareketin biraz absürt olduğunu düşünerek yüksek sesle güldü. Absürt bulma sebebiyse Hande'yi sanki çok uzak bir yere gönderecek gibi konuşmasıydı. Gözleri gülüşünün beraberinde kısıldı. İçten güldüğü zaman böyle oluyordu ve Hande bunu çok seviyordu. 

Gülümsedi, manalı bakışlarını Zehra'ya çevirdi. Onun gözlerine, yüzüne bakarken dalıp gitmeye çok müsait bir hali vardı.

"Çok düşüncelisin."

Ellerini göğüs hizasında kaldırarak "Öyleyimdir," dedi. Dudaklarındaki içten gülümseme Hande'nin de içtenlikle gülmesine sebep oluyordu.

"Keşke yol bitmese ama koridor o kadar da uzun değil sanırım," diye fısıldadı. Dışından konuştuğunun farkında bile değildi. Zehra onun böyle söyleme nedenini anlayamadığı için kafası karışık bakışlarını yüzüne çevirdi.

"Neden öyle dedin?"

Yutkundu Hande. Ah bir konuşsa neler söylerdi Güneş'ine... Ama korkak gibi davranıyordu. Detayları, olabilecekleri düşündüğü için kendini geri çekmesi gerektiğini biliyordu. Yanındaki kız ona arkadaştan ötesi olmayacaktı. Hande biliyordu. Zehra'ya arkadaşı olarak çok seviyor ve değer veriyordu. Kalbinde Zehra'nın başka bir yere de sahip olduğunun farkındaydı. Bunun ağırlığını taşıyordu.

Kapıyı açtı. Zehra'yı içeri davet etmeyi düşünmüyordu. Simge'nin uykuya daldığına emindi. Kendi içinde düşüncelerle boğuşmuyor gibi, her zamanki sempatik gülümsemesini sunarak teşekkür etti. 

Zehra ise kollarını iki yana açarak "Rica ederim efendim. Zehra Güneş her daim sizin için hazır ve nazır," dedi. Kıkır kıkır güldü. Hande kendini tutamayıp ellerini onun yanaklarına bastırdı. Yumuşak yanaklarını sıkı sıkı severken kendi yüzü de değişik hallere giriyordu.

"Çok tatlısın, maalesef."

Ellerini serbest bıraktıktan sonra yine soru işareti dolu bakışlarla karşılaştı Hande. Zehra güler yüzle "O ne demek ya? Niye maalesef dedin?" diye sordu.

"Kalbim tatlılığını kaldırmıyor Zehracığım. Ne yapayım yani?"

Hande bunları şakacı bir ifadeyle belirtse de çok ciddiydi. Zehra'nın bakışları duygu dolu bir şeye dönüşünce Hande'nin kalp ritmi yine değişti. Yutkundu, kuruduğunu hissettiği dudağını diliyle ıslattı.

"Enerjin bana iyi geliyor, biliyor musun?"

Hande'nin gözleri ışıldadı. Bu kez gülümsemesi utangaçlık barındırıyordu.

"Gerçekten öyle. Genel olarak ışığınla insanları aydınlatıyorsun ama ben kendi adıma konuşmak istedim. Senin olduğun her yerde mutluluk bulmak mümkün. Dilerim bu güzel enerjin hep seninle olur Hande."

"Teşekkür ederim," dedi Hande mutlulukla. Sesi fısıltıdan ileri gidemedi. Yavaşça geri adımlayıp Simge'ye baktı ama Simge yatakta değildi. Hande onun banyoda olduğunu anladı.

"Simge Abla uyumadıysa selam söyle," dedi sırıtarak. Hande gözlerini belertince Zehra daha çok gülmeye başladı. Elini ağzına kapatıp koridorun diğer tarafına baktı. Her an birisi kapıdan çıkıp ona kızabilir gibi hissetti.

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin