_47_

927 108 25
                                    

Olimpiyat heyecanı başladı. Başta Filenin Sultanları olmak üzere tüm sporcularımıza başarılar diliyorum. Sosyal medyada çok fazla negatif yorum var. Sporcular hakkında hoş olmayan yorumlar yapılıyor. Biz işin pozitif ve umutlu tarafında kalmaya çalışalım hatta şimdilik fazla eleştiri de yapmamak lazım diye düşünüyorum. Bakalım Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları nasıl geçecek? ❤️ ✨


(Yazardan)


Belki yan yana denk geliriz diye düşünüp içten içe umutlanmıştı Hande. Beklentisi, umudu boşa çıktı. Dışarıya asla yansıtmıyordu, yakın arkadaşlarıyla sohbet ediyordu, gülüyordu ve Zehra bunları görüyordu. Hande'nin keyfinin yerinde olduğunu sanıyordu.  İşin aslı öyle değildi. Hande'nin ruh hali genel olarak iyiydi ancak keyifli değildi. Küçük bir odak problemi yaşıyordu ve sevdiği kadını çok özlemişti. Kameraların olmadığı yerlerde yan yana zaman geçirmek ona yetmiyordu. İlişkilerinin başından beri durum böyleydi ancak son günlerde Hande bunun yoksunluğunu daha fazla yaşıyordu. İçine biraz dert oluyordu, elinde değildi. Güneş'ini çok seviyordu, kimi zaman aynı ortamda olmalarına rağmen onu özlüyordu. Zehra'nın dikkati, ilgisi bir süredir Hande'den uzakta gibiydi. Bu da Hande'nin canını sıkıyordu. Tabii Zehra'nın bundan haberi yoktu. Sadece biraz uzak kaldıklarının farkındaydı. 

Başını telefondan kaldırdı, Hande'nin olduğu yere baktı. 

Badem gözler dakikalardır onu izliyordu. Melissa kolunu Zehra'nın beline attı, başını tamamen omzuna yasladı. Hande'nin gözlerinden bir öfke dalgası geçti ama daha çok kabullenilmiş bir çaresizlikti bu. O an burayı terk etmeyi çok isterdi ama seçeneği yoktu. Buradan başka bir yere gidemezdi. Zehra'yla bir dakika boyunca bakıştılar. 

Melissa ona komik bulduğu bir video göstermek istedi. Zehra gözlerini istemeye istemeye ekrana indirdi. Şu an kafasını buraya veremezdi, aklı Hande'deydi. Hâlâ kendisini izlediğini biliyordu Zehra. Zoraki gülümsedi. Melissa'nın kolundan kurtulup ayağa kalktı. Gözleriyle Hande'ye işaret verdi ama Hande oralı olmadı. Sadece biraz konuşmak istemişti Zehra. Gözlerini cama doğru çevirdi Hande. Sanki Zehra ona işaret vermemiş gibi davranmaya karar verdi. Kaşlarını çattığının farkında değildi. Bunun karşılığında Zehra da kaşlarını çattı. Hande'nin tavrından hoşlanmamıştı.

"Nereye?" diye sordu Melissa. 

Soruyu yanıtsız bırakarak karşı tarafa yürüdü Zehra. Yeşil gözlerindeki öfke azalıp yerini tatsız bir ifadeye bıraktı. Hande ona bakmama konusunda inat ettiği için bu ifade değişimini de göremedi. Simge, Zehra'nın geldiğini görünce Hande'ye baktı. Aralarında bir sorun olduğunu anlaması güç olmadı. Lavaboyu bahane ederek oradan kalktı Simge. Zehra ona gözleri ve tebessümüyle teşekkür etti. Hande'nin yanına oturdu. Gözlerin onlardan uzak olduğuna emin olunca Hande'nin bileğini kavradı. Kulağına yaklaştı.

"Ne yapıyorsun sen? Bu tavırların ne?"

"Cidden soruyor musun? Biraz kendi hareketlerinin farkında olsan keşke."

"Ne yapıyorum ben Hande?"

Badem gözleriyle ileride oturan takım arkadaşını işaret etti. Burnundan soluyarak Zehra'ya döndü.

"Sana ilgisi var gibi davranıyor. E millet de haliyle işkilleniyor. Saçma sapan yakıştırmalar yapıyor."

"Burada mesele insanlar mı yoksa sen misin?"

Kaşlarını yukarı kaldırmış memnuniyetsizce ona bakıyordu Zehra. İnsanların ne düşündüğü, ne yakıştırmalar yaptığı umurunda bile değildi. Hande'yi seviyordu ve onunla sevgiliydi. Bir başkası Zehra'yı ilgilendirmiyordu. 

OLUR YA (G&G - HanZeh)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin