the devil is with me now / JIKOOK

69 bölüm benim evim

Hikayeye geçmeden önce okuyan ve destekleyen herkese teşekkür ederim. Bir okuyucum var burda beni ediyor. Ulan diğer yazarlar bir fic bölümunu 1 ayda 2 tane falan atıyor ben her gün 5-6 bölüm atıyorum bana az bölüm atıyorsun dedi🤣 çoçuğum bir bölumu kaç saat vaktim gidiyor biliyon mu?

Şaka hepinizi seviyorum. Sizde fici beğendinizse arkadaşlarıniza önerirseniz sevinirim.

Bu arada Jikook tiktok sayfam 16.000 oldu. Benden mutlusu yok🤭

Hadi iyi seyirler ya okumalar💜

--------------------------------------------------------

Jungkook kendini benden çekti ve hafif sürtünmeden bir kez daha irkildim. Sırtüstü uzandı ve tepemizdeki karanlık gökyüzüne baktı. Bana baktı ve kolunu omzuma doladı ve beni yanına çekti.

Elimi kalbinin üzerine koyduğumda başımı pazısına yasladım, elimin altında attığını hissettim. Eli karnımın alt kısmına gitti ve nazikçe okşadı. "Nasıl hissediyorsun?"

"Ben iyiyim..."

Kuru bir nefes verdi. "Ne kadar acıyor?"

Başımı salladım. "Sadece biraz..."

Alnımdan öptü. "Bana söyleyebilirsin,
Jimin..." Gülümsedim. "Ben iyiyim Jungkook; sadece biraz. Acıyor..."

"Yapmasan seni yine becerirdim."

Ağrım devam ederken tekrar yapmayı düşündükçe yüzümün rengi soldu. Kalçalarımı birbirine sürttüm ve kalçalarımı  arasında kalın ve ıslak bir şey hissettim.

Alt dudağımı ısırdım ve sonra tekrar Jungkook'a baktım; Ateşli bakışları çoktan üzerimdeydi. "Göründüğü kadar acıtmıyor," dedim ona.

"Nazik olmaya çalıştım; hiç olmadım
bir insana karşı bu kadar nazik."

"Teşekkür ederim" diyerek gülümsedim.

Bir kez daha alnımdan öptü, "Bana teşekkür etmene gerek yok bebeğim."

"Kibarliğin senin işin olmadığını biliyorum," hafif bir kahkaha attım ve ona baktım. "Daha önce hiç deneyimsiz bir insanla birlikte oldun mu? Benim kadar deneyimsiz biriyle?" Daha önce bir bakireyle birlikte olup olmadığını sormak istedim.

Bana cevap vermeden önce düşünmedi bile. "Hayır, hiç bir bakireyle birlikte olmadım, sen benim ilkimsin."

Ona daha çok sokuldum. "Kulağa saçma geleceğini biliyorum ama sen benim de ilkimsin."

Buna güldü. "İlk kez, babamın bana on altıncı yaş günümde verdiği bir mafya fahişesiyle birlikteydim. O benden çok daha fazla deneyime sahipti. Bana bazı şeyler öğretti..." diye sözünü kesti.

İçimdeki aptal çoçuk o kadını kıskandı. "Sevimli miydi?" Düşünür gibi kaşlarını çattı.

Düşünür gibi kaşlarını çattı. "Onun hakkında pek bir şey hatırlamıyorum; o özel bir şey değildi."

Yanaklarım sözleriyle ısındı; Yanağımın içini ısırdım, "Sen ilk kez içtiğinde ben sadece 6  yaşındaydım."

Güldü, beni şakacı bir şekilde geri itti. "Siktir git! Bunu benim için garipleştirme."

Sözlerime nasıl yüzünü buruşturduğunu izlerken yüksek sesle güldüm. "Ne? Doğru. Sen ilk öpücüğünü aldığında muhtemelen hala 6 yaşındaydım."

Bana doğru eğildi ve kulak mememi ısırarak irkilmeme neden oldu. "Jimin..., bunu biraz daha garipleştirirsen, hala ağrın varken seni becereceğim," diye tehdit etti ama sesinde şakacı bir ima vardı.