Çok şükür ki, ikizler ile tanışıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim .
Satırların arasında görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın.
_________________________________
Devasa malikanenin, soluk kalmayacak dökme demir kapısı, gelişimizi gören beyaz paltolu 2 kişi tarafından sonuna kadar açılana kadar ses çıkarmadan bekledik.
Sefr'in kapıyı açanlara kısa bir baş selamı verdiğini gördüm, kapının iki kolunun yanında tek sıra birliklerin de varlığını böyle anladım. Birden hazır ola geçen birliklerin bastıkları zemin, ani hareketleri ile tok bir sesle yankılandı.
İki kolda, ilk bakışta yaklaşık 50 kişi saymıştım ama yine de malikanenin yakınına bile yaklaşamıyorlardı. Bu muhafızları geçtikten sonra, ilerlememiz gereken, üç katı uzunluğunda bir yol daha vardı.
Atın, zemin üzerinde kayarca gittiğini fark edince, kafamı eğmeden, bakışlarımla yola göz attım.
Zemin, tüm geçtiğimiz yolların aksine, kalitesini bile değiştirmişti. At, sanki ayakları yere değmeden ilerliyor ve daha hızlı yol alıyordu. Atlar, taş zeminde böyle rahat edebiliyorsa, bu yol da, Carlo'nun dediği gibi sikik begzelienlerin işe yarayan büyüleri sayesinde bu rahatlığa kavuşmuş olmalıydı.
Dökme demir kapıdan başlayarak uzanan taş yol yaklaşık 8 metre genişliğindeydi. Yolun her iki yani dışarıda ki elit yerleşkeden bile farklı bir evrendeymiş gibi ışıklandırılmıştı. Ferforje kapının demirinden dökülmüş gibi duran sokak lambaları inanılmaz bir işçilik örneğiydi.
Hepsinin tepesinde, paltolarda ve kapının dışında gördüğüm flamaların aynı olan, sembol işlenmişti.
Işıkları bile daha canlı yanıyordu.
Lambaların gerisinde, uzun ağaçlar başlamadan bir açıklık vardı. açıklıkta çim ekilmiş arazilerinin olduğunu tahmin ediyordum, karanlıkta seçilmiyor olsa bile, yolun kenar bitimi ile lambaların ulaşabildiği açıklıkta çimleri görebilmiştim. Zihnim de göremediğim boşlukları çim ile doldurmayı seçmişti.
Görkemli binaya yaklaştıkça ortada duran süs havuzlarının merdiven sistemi ile birbirine dökülen sularını seçebiliyordum. Havuzun orta yerinde bir kadın heykeli var gibiydi ama daha dikkatli bakamadan arka yola saptık.
Carlo tekrar konuşmayı seçti.
'Arka taraftan girebiliriz. Ön taraf, aile üyeleri için. Normalde bu kapıdan bile girmeyiz.
Sizin kalacağınız kanat soldaki. İkizlerin kanadında kalacağınız söylendi, bu yol daha kısa.' Diyerek saptığımız yolu da açıklamış oldu.
İlerlediğimiz, yarı yarıya daralan yol, tekrar eski genişliğine kavuştuğunda durup indik.
Carlos, arkadaşlarının yanına dönerken, Sefr de bugün ilk defa benim yanıma ilerledi.
'Sen, ikizlerin tarafında kalacaksın. Neyse ki bende bu kanatta kalıyorum. Hizmetli ile birlikte sana odayı gösterelim, biraz dinlen. Yarın kahvaltıdan sonra, Celes ailesi ile tanışırsın.'
Diyerek önden ilerlemeye başladı, arkasından iki adım atmıştım ki, aniden aklına gelen şey ne ise birden arkasına dönmesine ve neredeyse çarpışmamıza neden oldu.
Sesinin tonunu iyice düşürerek konuştu.
'Halka için ayarlama yapacak kişi yarın sabah burada olur. Kaçmaya çalışma.' Diye haber vermek için başlayan konuşmasını, uyarı ile bitirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOUS
FantasyBir ayin sonucu, kendimi bir başka evrende buldum. Geri dönmeyi asla düşlemedim. Başka bir evreni; bir fırsat, özgürlüğüme açılan bir kapı olarak görmüştüm. Daha sonra işin rengi değişti. Türümün bu evrende kraliyet-kölesi olduğunu öğrendim. Ger...