NOUS

45

Bu hafta sizi bölümsüz bıraktığım için özür mahiyetinde 20 sayfalık bölüm yazdım size. 

Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. okudukça bölüm yazasım geliyor. Beni bu keyiften eksik bırakmayın lütfen. 

_________________________________

3aysonrası

'Sür.'

Eko, şoför koltuğunda oturduğu arabayı ilerletme konusunda, benimle aynı fikirde değildi.

'Emin misin?'

İyi niyetinden sorguladığını biliyor olsam da, aylardır aynı konuyu tartışıyor olması, canımı sıkıyordu.

'Eko. Sür şu arabayı.' Tahammülsüz çıkan sesim, sürmeye başlaması için sonunda yeterli gelmişti.

'Bunun iyi bir fikir olmadığını belirtmeden geçmek istemem.' Araba malikanenin kapılarından yeni uzaklaşıyordu oysa..

'Eko, neden seninle gidiyor olduğumu biliyorsun değil mi?'

Nefes verip, önünden yola atlayan çocukların geçmesi için yavaşladığında, cevabı da gecikti.

'Başka seçeneğin mi yok?' diyerek dalga geçmesine karşın, 'Ha.ha. Çok komiksin. Belgeleri uzat ve konuşmaya başla.'

Diyerek ön koltukta duran dosyaları işaret ettiğimde, gözlerini yoldan ayırmadan, dediğimi yaptı.

'Fata sıçtı.' Diyerek başladığı konuşması ilgimi çektiği için, görev raporlarını okumaya ara verip, aynadan kendisi ile göz göze geldim.

Hala açıklama gelmediği için, 'Açıklamanın kalanını hayal gücüme mi bırakacaksın?' dediğimde keyiflenip güldü.

Dedikoduya bayılıyordu. Özellikle nefret ettiği insanlar hakkında olanlara.

'Ressamlardan Naseri. Naseri'nin kim olduğunu biliyorsun değil mi?' diyerek omzunun üzerinden bana baktığında heyecanlı haline güldüm.

Kim olduğunu çok iyi biliyordum ama Eko hepsini en baştan anlatmak istiyor gibi göründüğü için, 'Neden hatırlatmıyorsun?' demekle yetindim.

'Neşal'ı mutlaka hatırlıyorsun ama. Hani şu Fata'nın öldürttüğü, Ressamlardan eski ekip arkadaşım.'

Onaylamamı bekleyerek durunca, okumaya geri döndüğüm raporların sayfalarını çevirirken, 'Hımm.' Diyerek kendisini onayladım.

'Naseri, Neşal'ın sevgilisi. Sevgilisiydi yani. Neşal'ın cesedi dahi olmadan geri döndüğümüzde, Fata'yı öldürecek sanmıştık. Ah, neredeyse Elfida kadar korkunç bir kadın...' , kendisini durdurmaktan geri durmadım.

'Elfida'yı korkunç mu buluyorsun?' diye sorduğumda cevabı biliyordum ama kabul etmeyeceğini de biliyordum.

'O sarı gözlü şeyden niye korkmalıymışım?' diyerek anlık olarak yükseldi daha sonra da sanki az önce bağıran o değilmiş gibi ağzının içinden tamamladı, 'ALAT'da ki bazı salaklar korkuyor işte. Sanki neyi varsa korkulacak!'

Tekrar kendisi ile alay etmeme izin vermeyerek acele ile konuşmaya devam etti.

'Neyse işte. Fata, Naseri'yi başka ekibe sürdü. Asher'ın ekibine.'

Hatırlayamadığım için sormaktan geri durmadım. 'Asher'in lideri olduğu ekibin adı neydi?'

Kırk kere tekrar etmiş gibi oflayan Eko'ya, çocuklar için yanıma aldığım elmalardan birini fırlattım. Bakmadan yakaladığı elmayı ısırırken, 'Neden o veletlere meyve götürdüğünü anlamıyorum.' Dedi.