35

268 21 49
                                    

Mükemmel bir bölüm daha. Ben yazdım. Ben..

Satır aralarına yorum atın arkadaşlar, baya uzun bir bölüm okuyacaksınız. 

Ne düşündüğünüzü merak ediyorum. 

Olayların hafifçe yükselmeye başlayacağı yerlere geliyoruz. Yorum okudukça yazasım geliyor. nolur..

__________________

Etrafta çil yavrusu gibi kaçışan kimselerin odak noktası, henüz eğildiği yerden kalkmamış Elfida iken, bir ses daha yükseldi kalabalıktan. Yavşak ses tonu, elini belime attığından beri aklıma kazınmıştı zaten. Eko, sanki sıradaki spot ışığının altında durmayı o hak ediyormuş gibi, sanki bu yemini etmek doğuştan hakkıymış gibi geldi dikildi karşıma.

'Ferz Eliz, kabul ederseniz, uğrunuzda savaşmak isterim.' Dediğinde yemin etmiş sayılıyordu galiba ki, Elfida bir anda eğildiği yerden şimşek hızıyla doğrulup yanıma dikildi.

Usulca Elfidaya kimsenin duymayacağını bir tonda aklımdaki soruyu sorduğumda, başını yavaşça aşağıya eğerek beni onayladı.

Yemin etmiş.

Fata benden hiç hoşlanmamış olmalı ki, gerçekten de asla kabul etmeyeceğim birisini önermekten geri durmamıştı. Elfida'nın kendisinden önce, bu konuda görüşmeye çağırılacağına imkan vermemiş gibi.

İlginç. Acaba Fata ile Elfida'nın ne sorunu vardı?

Daha da ilginç olan, Fata ile benim ne sorunum olduğuydu.

Neden beni düelloya çağıracak kimselerin karşısında, tek savunmamın Eko olmasını istemişti?

Eko sahiden Ferz'e önerilecek kadar iyi miydi? Yoksa ikimizin de ortadan kaybolmasını mı istiyordu?

Gözlerim tepemde dikilen sarı gözlerle kesişince, eğilmesi için parmaklarımı yavaşça hareket ettirdim.

'Ne düşünüyorsun?' şeklinde düşüncelerini duymak için sorduğum soru, bu güzel kadını afallattı. Ne diyeceğini bilemiyormuş gibi ağzını açıp kapattığında, bu sarsılmaz duruşu ile tanıdığım kadını bu hale getirmiş olmanın gururunu yaşardım. Yaşardım da ortam elverişli değildi.

'Çok iyidir, neredeyse benim kadar iyidir ama değmez. Şanını onunla kirletmeye değmez.'

Bu cümle benim için yeterliydi.

'Eko teklifini reddetmek zorundayım. Görüyorsun ki yerimiz doldu. 2 kişi istemiştim. 2 kişiye sahibim.'

Şeklinde yaptığım açıklama, derinlerde bir yerde var olan öfkenin tohumunu büyüttü. Gözlerinin yandığını görebiliyordum.

'Ben bir kişi sayıyorum.' Diyerek dişlerinin arasından tısladığında, Elfida Eko'ya doğru bir adım atmak istedi, bana bakışını seziyordum. Onay vermediğim için pozisyonundan ayrılmadı.

'Bir daha say.' Derken elimle, yanımda oturan kurdun, dumandanmış gibi görünen yumuşak tüylerinin ardından elimi sandalyeye attım.

Uyarımı anlayamayacak kadar salak mı yoksa gerçekten kendine bu denli güvenebilecek kadar iyi olup olmadığını anlayamıyordum.

'Verdiğin kararların kendin için bile iyi olmadığı düşünülürse, başkası adına karar verebilecek hatta ALAT'ın yüce tarihinde adını anmaya değer birisi olacağından şüpheliyim. Sizi düelloya davet edişimi mazur görün lütfen.'

Kendinden emin ve küstah çıkan sesinde gizli bir alay da vardı. Tamam çok da gizli değildi.

Korkudan kesilen uğultular işte böylece yeniden başladı. 

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin