7

258 21 9
                                    

10 Nisan 2020

Destan'ın beni kapıdan alması ile yola çıkışımızın üzerinden 1 saat geçmişti. İki sessiz insanı bir arabaya oturtursanız işte bu şekilde bir yolculuk oluyordu.  Nereye gittiğimizi henüz sormamıştım zaten kafamda dönüp duran tonlarca soru vardı.

19 yılın sonunda yüzleştiğim olayın gerçekliğinden bile emin değildim artık. Ne gerçek ? Ne hayal? Ne yalan? Ne doğru? Kim dost? Kim düşman?

Benim düşmanlarım mı vardı?  Yoksa daha büyük bir amaç uğruna sürekli günah keçisi seçilen hep ben miydim? 10 yaşında bir kızın böyle bir lanete uğramasının sebebi gerçekten sadece birkaç kavanozu dağıtması mıydı? Ben gerçekten herkese zarar mı veriyordum? Ne kadarı yalandı ?

Devrim peki? Hiçbir şey söylememesinin bir nedeni var mıydı?

Biliyor muydu? Ona zarar verdiysem neden hala yanımda durmaya devam ediyordu?

Madem herkese zarar veriyordum neden beni yanlarında tuttular? Yoksa yurtta kalmam kendi tercihim değil miydi?

Yurtta olduğumu hatırlıyordum. Yurda nasıl gittiğimi neden hatırlamıyordum? Hafızam hep bu kadar kötü müydü? Yoksa Hazar bey'in konuşmasından sonra emin olduğum şeyler anılarımdan yok mu olmaya başlamıştı?

Benim çizdiğimi söyledikleri resim? Neden hiç resmi görmemiştim? 10 yaşında çocuk bağırsakları çıkarılmış detaylı resmi nasıl yapabilirdi?

10 yaşında çocuğun ortadan kaybolduktan ne kadar sonra merak etmişlerdi? Etmişler miydi? Etmiş olsalardı ben onları bulmuş olmamalıydım anılarımda. Onlar beni bulmuş olmalıydı. Ne kadarı gerçek?

Halkanın özelliği benim insanların hissetmesini istediğim duygular üzerine ise eğer...

Devrim beni gerçekten seviyor muydu?

Asaf'tan gerçekten hoşlanmış mıydım yoksa o benden hoşlansın mı istemiştim?

Peki Açelya?

Eğer normal olarak 10 yıl yaşadıysam ve seneye de 10 yıl lanetli olarak geçirmiş olacaksam, artık normal kavramı ne ifade etmeliydi.

Destan'ın tüm olaylardan çıkarı neydi? Gerçekten sadece nadir yapılan bir ayinde görevli olmasından mıydı telefonda ki heyecanı?

Öğretmenimle neden tanışamamıştım? 

Peki gölde olanlar?

Tören sırasında gördüğüm yatakta yatan kadın?

Herkes görmüş müydü? Yoksa ben mi gördüm? Gerçekten de gördüm mü ?

Cevabını bulamadığım tonlarca sorum vardı. Cevabını alabileceğimden başlasam iyi olurdu.

Arabayı kullanan Destan'a döndüm. Kendisine döndüğümü fark edince başını saniyelik bana çevirip yola baktı.

'Efendim?' dedi sormamı isterce. Ben de bekletmedim.

'Nereye gidiyoruz?'

Destan kibarca gülümsedi.

'Hiç umursamıyorsun sanmıştım. Sormana sevindim.' 

Keyfi yerine gelmiş gibiydi. Vitesin yanında ki sigarasından uzattığında aldım. Kendi de bir tane aldı. Çakmağı aramak için direksiyonu tek eline düşürdüğünde 'Ben hallederim.'diyip çakmağı buldum. Önce onunkini sonra kendiminkini yaktım. Destan ikimizin camını da araladı. Bir daha konuşmaya başlamadan iki nefes çekti sigaradan.

' İzmir yakınlarında bir yere gidiyoruz. İsmini söylesem de bilmezsin bu da sürpriz olsun.' Dedi gülerek.

'O kadar da uzun bir yol değilmiş nerden baksam 6 saate varmamız gerekmez mi?' dedim sorgularca bir yandan da açık camdan sigaramın külünü arabaya girmeyecek şekilde silkmeye çalışıyordum.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin