34

234 20 35
                                    

Ben yazdım diye demiyorum ama harika bir bölüm... Siz yorum yapsanız, sizin de ne düşündüğünüzü bilirdim tabi.  Bu yüzden yalnızca benim düşüncelerime kaldık. 

________________________

Tieran'ın tüm şovunun bana hatırlattığı Lucian, gözlerimin önünde resmen belirip kayboluyordu. Turuncu saçlarını tepeden sıkı bir topuz yapan kısa boylu bir kadın, Tieran'ın arkasından oturduğu sandalyesine doğru eğildi. Tieran gelen kişinin farkında gibiydi ama onun yerine hala gülümseyen bir ifade ile bana bakıyordu.

Bu bakışı tanıyordum. Hırs.

Aslında kim olduğunu bile bilmediği birisine, böyle önemli olarak anlattığı bir pozisyonu yalnızca Lucian'ı sinir etmek için vermiş olamazdı. Yani akla mantığa yatan hareketler değildi ve Tieran fevri hareketler için aşırı planlı birisiydi.

Bu sebeple öğrenmek istemediğim soruları sormaktan kaçınmıştım. Yoksa paranın kimin cebine girdiği en son endişelendiğim şeyler listesindeydi. Bir bit yeniği olduğu apaçıktı. Tieran bunu saklamıyordu. Hatta sormaya teşvik etmeye çalışıyordu ama bilmediği şey şuydu ki; ben yanıtı ile ne yapacağımı kestiremediğim soruları sorarken 5 defa düşünüyordum.

Son sefer başıma gelenlere baksam yeterdi aslında... Farklı bir evrende, omurgamda bir yılanla, şımarık çocuklara dil öğretiyordum.

Neden Ferz olarak anılacağımı sormadım. İşte tam bu sebeple sormadım.

'Efendi Tieran beni emretmişsiniz.'

'Ah Fata, Eliz hanımla tanış.' Diyerek beni takdim eden adama ve takdim edildiğim suratsız kadına hafifçe tebessüm ettim.

'Memnun oldum.' Diyen Fata, pek de memnun olmuş gibi değildi.

'Eliz Hanıma hizmet etmesi için birisini önermeni isteyeceğim senden. Yemin töreni toplantının sonunda yapılacak. Çok vaktin yok ama eminin aklına şimdiden birisi gelmiştir.'

Fata memnuniyetsiz ifadesini hafif bir merakla devşirdi.

'Hangi pozisyonun hizmetlisi olarak, Efendim.'

'Ferz.' Diyen Tieran hala yanı başında dikilen kadına bakmamıştı. Eskisi gibi gülümsemeyi kesmiş olsa da bugünün ona delice bir keyif vererek ilerlediği açıktı ve gözlerimin içine bakarak bunu ifade etmekten geri durmuyordu.

Fata bana bakan memnuniyetsiz ve meraklı ifadesini, zoraki bir saygıyla değiştirdi bu sefer.

'Eliz Hanım iyi bir seçim yapacağımdan emin olabilirsiniz.' Diyerek yanıt beklemeden hızlı adımlarla kayboldu.

Tieran, 'Umarım çok da iyi bir tercih yapmaz.' Dediğinde ne demek istemediğini anlamadığım için istemsizce 'Neden?' diyerek sorguladım.

'187, çok hırslandı. Eğer ki 2 hizmetli yeminini birden kabul etmeyeceksen, aralarında dövüşmeleri gerekecek. İyi bir köleyi kaybetmek istemem.' Dediğinde sanki birilerinin öleceğinden çok emindi ve bu kişi 187 olmayacaktı.

'Neden isimleri yok?' diyerek sorduğum sorunun yanıtı, 'Uzun bir açıklama , akşam eve dönünce anlatmam daha doğru olur. Toplantı başlamak üzere.' Olduğunda, kafamı ambarın ortasına dizilmiş masalara ve sandalyelerin başında bekleyen insanlara çevirdim. Ciddi bir şekilde dikiliyor gibi görünseler de devam eden uğultudan kendi aralarında konuşmaya devam ettikleri açıktı. Arada konuşulan kelimeleri seçebiliyordum. Efendi Tieran, Efendi Lucian, şu kadın, 187... Bildikleri ve gördükleri her ne varsa, hummalı bir çalışma ile kulaktan kulağa dolandırıyorlardı.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin