Neoni- Darkside(slowed+reverb) Yazılmış bir bölüm...
Yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen ne düşündüğünüzü yazın.
___________________________________
Önüme koyulmuş kırmızı eti, et için özel verilen bıçak yardımıyla keserek, özenli bir şekilde yerken bir yandan da şok içinde bana bakan mutfak çalışanlarını görmezden gelmeye çalışıyordum.
Zavallı insanlar, efendilerinin bir anda mutfakta belirmesini, çıkan bir isyan ile eşleştirmişlerdi. Mutfağa önden giren Lucian, hizmetlilerin yemek yediği masada boş sandalyelerden birisini benim için çekince, sağ çaprazımdaki sarışın kızın ağzına götürmeye çalıştığı et yere düşmüştü.
Sanki bu sessiz kaostan keyif alır gibi bir de üstüne bir peçete ile yere düşmüş eti yavaş çekim alan Tieran ile mutfak bir anda ne yapacağını şaşırmış kafası kesik tavuklar gibi koşturan insanlarla dolmuştu.
Masada oturanların, gelenleri fark etmesi ile ani ayaklanmaları, aşçının ocakta karıştırdığı her ne ise içine kepçeyi düşürmesi... ani donukluktan sonra bir anda doğan kaos ve masada oturan tek kişinin ben olması...
Neyse ki bir muhafız, Lucian'ın kulağına bir şey fısıldamış ve ortalığı daha fazla karıştırmadan ikizlerin mutfağı terk etmesine olanak sağlamıştı.
Kendimi tanıtıp, onlara katılıp katılamayacağımı sormam üzerine, önüme, bu evrene geldiğimden beri görmediğim, kırmızı et servis edilmişti.
İkizlerin mutfağı terk etmiş olması, ani doğan kaosu yatıştıramamıştı tabi. şimdi herkes panik modundan çıkmaya çalışıp, her ne yapıyorlar idiyse devam etmeye çalışıyordu.
Çatalımın ucundaki eti ağzıma yaklaştırırken gülmemek için ısırdığım dudaklarımı da aralamıştım ki, Sefr'in sesini duydum.
'Ah demek burdasın! Her yerde seni arıyorum. Vale, odanın hazırlığının yeni bittiğini söyleyince, sana eşlik etmek için geç kalmadığıma sevindim.' Derken masanın ucunda dikilmeye başlamıştı.
Yemek yediğimi görünce, bana mahcup bir bakış attı.
'Kusura bakma, Eliz. Akıl edemedim, başka bir şey ister misin?'
Eti bu sürede yutmayı başarınca cevapladım.
'Önemli değil, benim de aklımda yoktu. Efendi Tieran sağ olsun.'
Bakışlarını bir anda onunla ilk tanıştığım günlerdeki ifadesizliğe bürüdü.
'Efendi Tieran?'
'Cıvıl cıvıllar. Eminim çok iyi anlaşacağız.' Derken benimle ilk tanışan birisinin asla sezmeyeceği ince bir iğnelemem vardı sesimde.
'Cıvıl cıvıllar?'
'Çok cana yakın, oldukça yardımseverler demek istedim.' Dediğimde iğnelememi anlamayan mutfak çalışanlarının ve hizmetlilerin şok içinde bana baktığını gördüm. İşlerine devam ediyormuş gibi yapıp, gizlice bizi dinledikleri maskeyi bırakmışlardı. Şimdi açıkça, acaba onların tanıdığı efendileri ile aynı kişilerden bahsedip bahsetmediğimi, sorguluyorlardı.
'Cıvıl cıvılın anlamının bu olduğunu sanmıyorum.' Dedi Sefr yarım ağız bir gülümseme ile.
'Bende Efendilerin karşılayabileceği bir kelime bildiğimi sanmıyorum zaten.' Derken sofra adabından çıkarak çatalımı havada bir tur döndürüp ete sapladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOUS
FantasyBir ayin sonucu, kendimi bir başka evrende buldum. Geri dönmeyi asla düşlemedim. Başka bir evreni; bir fırsat, özgürlüğüme açılan bir kapı olarak görmüştüm. Daha sonra işin rengi değişti. Türümün bu evrende kraliyet-kölesi olduğunu öğrendim. Ger...