6

287 23 26
                                    

Ah be keşke birileri neler düşündüğünü yazsa da tartışabilsek.  

Oyalamadan yeni bölümü veriyim madem ki. 

_______________

10 Nisan 2020

Yıldırayların davetimize icabetinin üzerinden birkaç gün geçmişti. Hazar bey'in 'hafta sonuna hazır ol' sözü dışında bir iletişimimiz olmadan sıradan geçen günlerdi.

Lahit ayini hazırlığı ve yapımı uzun süren bir ayin olarak anlatıldı hep. Hiç şahit olmamakla birlikte, anlatılandan fazlasını bilmiyordum.

Tahminlerime göre Destan ile bir yolculuğa çıkacaktık. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmemekle birlikte Yıldıray ailesinin tek oğluna güvenmekten başka bir şansım yok gibiydi.

Eğer bu ayinden de elim boş dönersem, Fulya Hanım ne yapardı bilmiyordum.

Küçük bir çantaya bir hafta yetecek kadar kıyafet alsam yeterli olurdu herhalde. Kimseye soramadığım için kendimce karar vermem gerekmişti.

Telefonun çalışı ile elimde katladığım pijamamı yatağa bıraktım.

Kayıtlı olmayan aramalar da olmasaydı hiç çalmayacaktı herhalde bu telefon.

'Efendim?'

'Eliz, Ben Destan.' Sesi heyecanlı gibiydi.

Çok sağlam sıçmıştım herhalde. Destan Yıldıray'ı bu kadar heyecanlı törende görmüştüm.

'Efendim Destan ?' dedim korkmuş sesimi fark etmemesini umarak.

Bir boğaz temizleme sesi sonrası tekrar ahizeden sesi geldiğinde kendini kontrol altına almış gibiydi.

' Gece 10 gibi sizin evinizde olurum. Umarım gece yolculuğundan hoşlanırsın. Yolumuz biraz uzun. Yanına 2 haftalık kıyafet al. Herhangi bir şeye alerjin var mı?'

Alerji mi ?

'Bildiğim kadarı ile yok. Yanıma almam gereken başka bir şey var mı?' dediğimde şaşkındım bu nasıl bir ayindi tam olarak?

' Ben geri kalan şeyleri halledicem. Ben- Yani- Tamam.'

Ne diyecekken son dakika vazgeçtiğini bilmesem de sorgulamadım? Neden ? cevabından hoşlanmayacakmışım gibi bir his vardı içimde?

'10'da hazır olurum. Bunu yaptığın için teşekkür ederim Destan.' Sesim bana bile yabancıydı. Ben acınası mı duyuluyordum gerçekten bu kadar?

'Teşekkür edilecek bir şey değil Eliz. Görevimi yaptığım için teşekkürü hak etmiyorum. Senin de hak etmediğin gibi.' Diyerek telefonu kapatan Destan ile bir sorgulama evresine daha girmiş bulundum.

Senin de hak etmediğin gibi? Ne demekti şimdi bu? Zaten kimse bana teşekkür etmemişti ki? etmiş miydi? Bu kabus tam olarak ne zaman biterdi tam olarak?

Yatağın yanındaki küçük çantayı yatağa boşaltıp Devrimden küçük valizi almak için odadan çıktığımda aklımda hala Destanın telefonu kapatmadan önce söyledikleri vardı.

Senin de hak etmediğin gibi. 

___________________

Akşam yemeği sandığım kadar sessiz değildi. Devrim sürekli olarak bana takılıp şaka yapma peşindeydi. Açelya sanki her an ağlayacakmış gibi duruyordu. Aptal kedi ise kapının yanına indirdiğim valizimin üzerinde uyuyordu.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin