51

45 6 7
                                    

Yorumlar ve yıldızlar.. Minik Bezelyelerim...  Yorum yazarsanız, bölüm yazarım. yazmazsanız yine bölüm yazarım ama daha geç.. 

_______________________

15 Nisan 2020/ Kuzgunlar

'Ne diyorsun lan sen! Piç!' Tepki vermesini en son beklediğim insan değildi ama ilk olarak Devrim'in üzerine atılmaya çalışmasını da beklemiyordum.

Erdal'ı tutmaya çalışan Kartal, Erdal'a en yakın isim olmasa da, en hızlı tepki gösterendi.

'Erdal dur koçum! Vardır bir açıklaması her şeyin! Sakin ol!'

'Neyine sakin olayım lan! Ne dediğini bir tek ben mi duydum!? Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Neyi, kime satmış!? Geçmiş karşımıza, dizmiş önüne bizi, sıkmadığı sikmediği yalan yok! Hala neye bir açıklama bekliyoruz! Kim lan bu!'

Erdal'ın çırpınan bedenine kıyasen onu sımsıkı tutmuş olan Kartal'ın bedeni kollarında Erdal ile beraber kilitlenmiş gibiydi.

' Anlatayım diye yalvarmadınız mı? Anlatınca ben mi suçlu oldum?'

Devrim az önceki gevşek tavrından milim uzaklaşmamıştı. Hatta mümkünmüş gibi daha da yayılmıştı. Kimdi bu çocuk?

Çekik kahverengi gözleri kısık bakıyordu. Dudağının alt köşesinden çenesine hafif bir iz düşüyordu. Kendince çıkardığı şeceremizi önümüze dökerken, bir yandan da bu izin üzerinde aşağı yukarı hareket ettirdiği işaret parmağı vardı. Parmaklarının kimisine bağladığı birkaç kurdele, giydiği siyah kombine karşın renk yaratıyordu.

Omuzlarına kadar gelen gür saçlarının yarısını bir topuz yaparak başının üzerinde uzun bir çubuk toka ile toplamıştı.

Ne sakalı ne bıyığı vardı yüzünde ama her nasılsa küçük görünmüyordu. Sanki hepimizden büyükmüş, hepimizden bilgeymiş gibi duruyordu.

Öyle tehditkar bir duruşu yoktu. Rahat, şımarık, geveze ve hatta sinir bozucu duruyordu ama yakışıklıydı. Baya yakışıklıydı. Az önce beni adını ilk defa duyduğum bir Bekçiye sattığını söylerken de yakışıklıydı. Birkaç cümle önce canım ile tehdit ettiğinde de yakışıklıydı.

Ve tüm bunların arasında bir gerçek vardı ki.. Beni en çok huzursuz eden oydu.

Ona ihtiyacımız olduğunu biliyordu ve bunu kullanmaktan çekinmiyordu.

'Devrim, lütfen. Bırak şu oyunu. Onları sinirlendirmen, bir işe yaramayacak.'

Agah'ın tehlikeli bir hayvanı teskin etmeye çalışan sesi ile Devrim gerçekten bu çabayı komik bulmuş gibi güldü.

Agah kendisinden beklemeyeceğim bir hareket daha yaparken, 'Lütfen.' Dedi.

Masaya bıraktığı silahı görmemiş olsaydım, niyetini sadece sesinden okuyamazdım.

Devrim'i tehdit mi ediyordu?

Devrim kaldırdığı kaşları ve eğlenen yüzü ile, ' Sen beni tehdit mi ediyorsun?' diye sorduğunda, eğer böyle bir ihtimal gerçekten varsa kahkahalarla gülecek gibiydi. Dudakları durmadan yukarı kıvrılıyor, kendini kontrol etmek istercesine yanaklarının içini ısırıyordu.

Silahın kabzasını kavrayan eli ve horoza giden parmağı ile birden silahı Sema'ya doğrultması, Kartal ve Erdal'ın itiş kakışına da son verdi.

Devrim'in etkilenmiş bir ifade ile kaldırdığı kaşları sanki bunu beklemediğini bağırıyor gibiydi. Yüzünde yavaş yavaş beliren olgun ifade, dakikalardır bizimle alay edip etmediğini tekrar düşündürttü.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin