NOUS

50

Anlaşmamız basit. yorum ve yıldız eşittir bölüm. sınırım bile yok. insan okunmaları görüp yıldızları görmeyince üzülüyor ama bilginiz olsun. 

istekleriniz benim için emirdir... 

____________________

15 Nisan 2020/ Kuzgunlar

Soruyu idrak etmem için durakladığım zaman diliminde, Sema'nın 'Ne diyorsun be sen?' diyen sesi tek sesti.

'Nilüfer'in telefonunda Destan Yıldıray beyaz bir kalp ile kaydedilmiş, diyorum. Arka fona dikkatli bakarsanız, o sik herifin resmini de görebilirsiniz.' Erdal'ın giderek yükselen ses tonu ile elinde salladığı telefon kendiliğinden çalmayı kestiğinde, ortam bir kez daha sessizliğe büründü. Ta ki, telefon bir kez daha Destan'ın fotoğrafı ile çalmaya başlayana kadar.

Agah'ın aniden ayaklanan bedeni ile herkesin bana olan bakışları ona döndü ama o, bana hayal kırıklığı ile bakmaya kararlı duruyordu. Gözlerimi kaçırmak gibi bir planım yoktu. Kaçırmadım da.

'Nilüfer? Ne demek oluyo bu?' sorusunu soruş şeklinden belliydi ki, en ufak bir inkar gösterirsem, Erdal'ın üzerine yürüyecek, böyle bir hata yapabileceğime inandığı için onu suçlayacaktı.

Mezarlıkta yaşadığım korkudan sıyrılmak o dakikadan sonra bir anda kolaylaştı. Sanki beynim, yaşanan her şeyin üzerine bir sünger çekip, ana odaklanmayı seçti.

'Ne görünüyorsa o.' Kendimden emin çıkan sesim, Kartal'ın üzerinde olan kollarını ateşe dokunmuş bir hızla çekmesi ile sonuçlandı.

'Nilüfer, buradan bakıldığı zaman Destan ile bir ilişkin olduğu görünüyor! Nilüfer, güzel kardeşim, açıkça söyleyebilirsin. Ne demek oluyor bütün bunlar?' Kartal'ın diğerlerine göre daha temkinli yaklaşıyor olması onun en yufka yüreklimiz oluşundan değil, en çok karşı çıkmaya müsait insan oluşundandı.

Kartal, onların arasına giren tek kişiydi. Bu ekipten onlar ile toplantı yapan, görüşen, konuşan tek kişi. Şundan emindim ki, onlardan bu kadar nefret eden başka bir ekip sözcüsü yoktu. Kartal, eti ve kemiği ile işverenlerinden nefret ediyordu.

Telefonuma gelen bir mesaj ile aydınlanan ekran loş ışıkta, tüm gözlerin telefonuma çevrilmesine sebep oldu.

Almak için bir hamle yapmadım. Onları daha da sinirlendirmek istemiyordum.

Erdal hayretler içinde kalmış halde, ekranda yanan mesajı okudu. Diğerlerinin meraklı bakışları altında, bana özür dilerce bakarak, mesajı yüksek sesle okudu.

'Sevgilim, sesini duymak istemiştim. Birazdan çok önemli bir toplantım var. umarım güvendesindir. Kendine dikkat et.'

Her bir kelimesini, giderek yükselen bir ses ile okuyan Erdal'ın bölmeden mesajı okumayı bitirmesini beklediler.

'Nilüfer?' diyerek isyan eden Kartal'a pişman olmayan bir bakış attım. 

Kibirli, kendini beğenmiş ya da yaptığımdan mutlu değildim ama yapmıştım. Hepsinin karşı çıkacağını bildiğim halde, Destan ile bir ilişkiye başlamıştım. Öğrenmeleri için elimden geleni yapmıştım. Onlara yalan söylemek istemiyordum. Öğrensinler istiyordum. 

Destan'a kimseye söylemeyeceğime dair verdiğim söz olmasaydı, hepsini daha önce karşıma alırdım. Aşık olduğum için utanmıyordum. Karşılarına geçerek itiraf edemediğimden, öğrenmeleri için elimden geleni yapmıştım. Buna Destan'ı resmi ile kaydetmek ve beyaz bir kalp eklemek de dahildi. Telefonumun şifresini kaldırmam, randevularım için dolaplarını talan etmem de dahildi.