Evet, aşağıda göreceğiniz bölüm ile ilk kısım tamamlanmış oluyor.
Yorumları severim.. Bilirsiniz..
İşler ciddileşiyor.. Umarım keyif alırsınız..
__________________________________
Büyük yatağa oturduğumda, vitraylardan odaya dolan ay ışığının yüzeyde nasıl dağıldığı dışında bir şey düşünmemeye çalışıyordum. Geldiğimi kimseye göstermeden odaya kadar gizlice çıkmayı başarmıştım. Kimsenin kan içinde, parçalanmış bir elbise ile buraya döndüğümü bilmesini istemiyordum. Kapının yanında gördüğüm muhafızlara uyarı mahiyetinde birkaç şey saçmalamıştım. İlginç kısmı, ben ağzımı açmasaydım, hiçbir şey sormayacak olmalarını geç idrak etmemdendi. İkizleri ne hallerde görüyorlar ki, hiçbir şeyi sorgulamamayı seçiyorlardı.
Ellerimin titremeye başladığını fark ettiğimde, yumruklarımı sıkıp, durdurmaya çalışmak dışında bir şey aklıma gelmiyordu. Hala, fırtına boyalı duvarın üzerine doğan, koyu kırmızı gölgeleri izliyor ve ellerimi yumruk yaparsam, geçirmek üzere olduğum sinir boşalmasını engelleyebileceğine inanmak gibi bir saçmalığı sürdürüyordum.
Derin derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştığım dakikaları, verdiğim titrek nefesler daha da çıkmaza sokuyordu.
Bir gece. Yalnızca bir gecede. Bir gece.
Sol elimin yumruğunu açıp, boynuma doğru dolamak istediğimde, sessizlik yemini etmiş Turkuaz ile loş odada göz göze geldik.
Bir de bu vardı.
Yeni son model bilekliğim.
Güler gibi bir nefes daha verdiğimde, aklımda gecenin sahneleri oynamaya devam ediyordu.
Bir anda odanın kapısı açılıp, içeriye gülerek yanındaki Esmin ile konuşarak giren Vale, yatakta oturan beni çok geç fark etti. Esmin'in bana şaşkınlık ve korku ile büyüttüğü gözlerle bakması, onu her ne anlatıyorsa kesip, odayı taramaya itti.
'Eliz.' Diyerek fısıldayan sesi, sanki bir hayalet olmamdan endişe ediyor gibi çıkıyordu. Sanki böh desem, Esmin'i önüme atıp, tüm koridorda bağırarak kaçacaktı.
'Ferz.' Diyen sesim, açıkça duyuluyor olmalıydı. Vale ise sağırdı, sanırım.
'Efendim?' diyen sesini duyunca, 'O da olur.' Diyerek kendisi ile dalga geçiyor olmam, içinde bulunduğu, şaşkınlıktan hızla sıyrılmasına neden oldu.
'Eliz, kusura bakma geldiğini bilmiyorduk, eşyalar-'
'Ferz Eliz.' Diyerek kendisini tekrar kestiğimde, durumun ciddiyetini Esmin kavramış olsa da, Vale bana olan kininden bazı şeyleri görmeyi reddediyordu.
Kolundan kendisini geri çeken Esmin'i fark etmemeyi seçtiği gibi.
'Eliz-' diyerek tekrar başlamaya çalıştıysa da, ben bugün açıklama yapmaya çok yatkın hissediyordum.
'Aslında bakarsan, saygının zorla kazanıldığına inanmam. Hak eden kimselere duyulan saygı, birisinden korkarak duyulan zorlama saygıdan, iyidir.
Gel gör ki... Bugün bir şeyi daha net bir şekilde anlamamı sağlayacak bazı olaylar oldu.'
Yataktan yavaşça kalkışım ile, koridordan yansıyan ışıkta, kanlar içindeki bedenimi görmeleri daha kolay oldu.
Elbisenin kırmızılığı, bazılarını örtse de, dudaklarım ve ellerimdekiler yerli yerindeydi.
'Eğer saygı görmek istiyorsan, talep etmen gerekiyor. Bazı insanlar, kendilerinin değerini açıkça göstermeyen insanlar hakkında, çok kolay fikir sahibi olabiliyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOUS
FantasyBir ayin sonucu, kendimi bir başka evrende buldum. Geri dönmeyi asla düşlemedim. Başka bir evreni; bir fırsat, özgürlüğüme açılan bir kapı olarak görmüştüm. Daha sonra işin rengi değişti. Türümün bu evrende kraliyet-kölesi olduğunu öğrendim. Ger...