5

278 24 20
                                    

8 Nisan 2020

Gözlerimi diktiğim tavanı izlerken bir yandan da 'Neden?' diye düşünüyordum.

Geçen hafta Devrim'in gelişi ile halka kolumdan çıkmıştı. O halde neden hala Öğretmenimle tanışmamıştım. Her yolu deniyordum 1 haftadır. Geçen toplantıda hissettiğim aşağılık duygusunu bir daha hissetmek istemiyordum.

Aromatik küvet seansı. Yapıldı.

Gölde bir meditasyon. Yapıldı.

Rüya manipülasyonu. Denendi diyelim.

Sunak. Denendi.

Sırada olan alternatife gelmemek için çok çalışmıştım.

Lahit.

Bu aşamaya gelmesin diye o kadar uğraştım ki. Akşama Yıldıray ailesi misafirimiz olacaktı. Fulya hanım canlı canlı derimi yüzmeden önce son çıkışım buydu. Bu da işe yaramazsa artık gerçekten ne olacağını bilmiyordum.

Yıldıray ailesi törenler ve ayinler konusunda uzmanlaşmak bir aileydi.

Yıldıray aile üyelerinden birisiyle diyalogum olmamıştı ama aile dostumuzdu. Tüm begzelienler birbirinin aile dostuydu gerçi ama  Hazar Bey ve Yıldıray aile reisi Yalçın Bey'in arası harikaydı.

2 gün önce Fulya Hanım ve Hazar Bey arasında yaşanan büyük bir kavgadan sonra Hazar Bey başını önüne eğip Yalçın Yıldıraydan yardım istemişti.

Kuzgunoğullarının yüz karası olduğumu söyleyen ebeveynlerimin başka seçeneği kalmamıştı.

Ya ben bu hocayla tanışacağım ya da tarihe öğretmen atanmayan bir Jeş-Begzelien olarak geçip boktan olan hayatımı daha da karartacağım.

Tavan üstüme çöküyormuş gibi gelmeye başlayınca artık kalkma vaktinin geldiğini anladım.

Kapının tıklatılması ile yatakta doğruldum. 'Buyurun.' Diye dememle içeriye Devrim ve Açelya girdi.

Devrim'in uzun bacaklarının arasından bana bakmaya çalışan kızı rahat durması için kafasından tutarak çeken ikizime baktım.

'Devrim hayır.'

Yapma Devrim. Hayır Devrim.

Ne zaman üçümüz aynı odada olsak ağzımdan mutlaka çıkardı bu cümleler. Devrim'in ne yapmaya çaıştığını biliyordum çünkü. Kıskanç olduğumun farkındaydı. Yanımda Açelya'ya davranışına dikkat etmesi gerektiğini ona deflarca söyledim tabi ki. O ise benden bir şeylerin intikamını alıyordu.

Gözleri dışında benim aynın olan bu küçük kıza benmiş gibi davranması inanılmaz bir sınavdı. Arada ağzından ' Eliz' diye kaçırdığı da oluyordu.

Tamam belki evde kendimmiş gibi hissettiğim tek kişi Devrim'di. O ise bunu Açelya ile yaşıyordu. 

Özellikle yapıyordu.

'Kimsenin bir şey yaptığı yok Eliz.' Dedi eğlenerek.

'Abla şey biz kasabaya inecektik de. Annem misafirler gelmeden alınacak bir şeyler olduğunu söyledi. Yani- Şey- belki sen de gelmek istersin diye sormak istedik.' Küçük kız benimle konuşurken Devrim'in sırtına inen eli ile cümlelerini daha kararlı çıkarmaya çalışıyordu. Durakladıkça Devrim'e bakıyor, ondan güç alıyordu.

Yataktan kalkarken yüzlerine bakmadan. 'Hayır ben evde olacağım teşekkür ederim.' Dedim.

Cevap karşısında kapıdan çıkmak üzere olan ikiliye dönüp 'Devrim 5 dakika konuşabilir miyiz?' dememle, Devrim ' Hadi annemden listeyi al. Aşağıda buluşuruz.' Diyerek Açelyayı nazikçe odanın dışına itip kapıyı kapattı.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin