~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~
Acil kapısına gelince, polisler bize kim olduğumuzu sordu. Yakınlık derecesine göre içeri alıyorlardı. Sahi, ben ne diyecektim.Neyiydim kii. Hiç bir şeyi.
Hilde atladı. "Arkadaşlarıyız memur bey."
Polisler bizi içeriye alamayacaklarını söylediğinde asıl yıkılmayı o an yaşamıştım...
"Aileden olmayanları içeri alamıyoruz maalesef."
Kendimi hiç bu kadar kötü hissettiğimi hatırlamıyorum. Hilde'ye döndüm. "Ne yani, içeri girmem için evlenmiş olmam mı lazımdı?" dedim
Oysa biz daha sevgili bile değildik. Hilde beni çekip Acil kapısını gören bir banka oturttu.
Gelen, kim olduğunu söylüyor ve giriyordu.
Bir arabadan bayılmak üzere olan bir kadını indirdiler. "Oooğluuummm!" diye bağırıyordu.
"Selim'in annesi mi acaba?" diye düşündüm. Ne kadar kötü duruyordu...
Polisler kim olduklarını sordu. Kadının oğlu, Furkan komiserin halası olduğunu söyledi ve içeri geçtiler.
"Halası bu haldeyse annesi nasıldır acaba?" diye düşündüm. Bazen ben kalkıyor ayaklarımı sürüye sürüye gidip soruyordum. Bazen de beni yormamak için Hilde kalkıyor, polise gidip haber var mı diye soruyordu.
Kapıdaki polis bana alışmış olacak ki her yaklaştığımda, ben sormadan haber olmadığını söylüyordu.
Son kalktığımda da ne soracağımı bildiği için, "Biz de her an öğrenemiyoruz ama şu an ikisinin de ameliyatları sürüyor. Lütfen bu soğukta beklemeyin ne zaman çıkacakları belli olmaz. Hem çıksalar da içeriden talimat gelmedikçe sizi içeri alamayacağım!" demişti.
Hilde, kolumdan tuttu, "Memur bey haklı Nurseli, hadi gel kantinde bekleyelim!"
Hilde'yi duymamış gibi davrandım. Hayattan bağımsız, boş gözlerle tekrar aynı banka geri oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
General Fiction♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...