Emre ile Filiz yol boyunca plan ile ilgili konuşmuştu. Filiz'in isteği üzerine eve yakın yerde indirip, "Cuma görüşürüz." deyince Filiz, Teşekkür ederek arabadan indi.
İçi kıpır kıpır, kalbi şimdiden huzur doluydu. Eve gelip hemen bilgisayarın başına oturdu. Geç saatlere kadar çalışınca Hilde, merak ederek ne oldu diye sordu.
Öğretmenin ricası üzerine bir sunum hazırlayacağını söyledi.
Hilde: "Hadi bakalım kolay gelsin."
F: "Sağ ol, sen yat ben sabahlayacağım gibi." *(Heyecandan uyuyamıyordu)*
H: "Yardım istersen uyandır."
F: "Tamam canım, İyi uykular."
Cuma günü, Filiz birkaç sayfa çıktı alıp, kızların yanına gitti, dosyaları gösterip, "Bunları verip geliyorum beni bekleyin!" deyip koşar adım oradan uzaklaştı.
Binaya girip, kızları gören camda Alp'in gelmesini bekledi. Elindeki dosyaları dikeyine katladıktan sonra kalbine bastırıp derin derin nefes almaya başladı. Her şey hazırdı...
~~~~~~•~~~~~~•
... Selim, Doğan, Pınar ve Zeynep öğlen yemeği için emniyetten çıkarken, Bora, yanlarına gelip, "Selim komiserim, Alp komiserim sizi arayacaktı?" dedi"Aramadı, bir şey mi oldu?"
"Ayhan amirime ulaşamadı herhalde."
S: "Bora bir şey mi vardı?"
B: "Selim komiserim, bir gözaltı durumu vardı da, Alp komiserim, 'Selim yada Doğan da yanında olsun' demişti. Ayhan amirimizden izin alacaktı."
Doğan, Selim'in bir şey demesine müsade etmeden, "Selim ben giderim, siz geçin bende halledip size yetişirim." deyince Selim yine Zeynep'ten kaçtığını düşünerek kabul etti.
Bora, bir süre dolaştıktan sonra adresi bulamamış gibi yaparak, "Komiserim şu manava bir sorayım." deyip arabadan indi.
Daha sonra, arabaya yaklaşıp, "Komiserim adreste bi yanlışlık olmuş herhalde, benim de şarjım bitti. Sizin telefondan Emre'yi arayabilir miyim, şimdi telsizle anons geçersem bi adres bulamadı derler, rezil olurum!" dedi.
Doğan, telefonunu verirken, "Al al, ara, kimseye de anlatma! Beni de kendinle rezil etme." dedi.
Bora, manava girip önceden kaydettiği mesajı Doğan'a Doğan'dan da Selim'e gönderip kendinden sil yaptı.
Bora, bir kasa çilek alarak bagaja yöneldi. Bagajda GPS Jammer vardı onu açıp, "Utandırma ya Rabb'im!" diyerek direksiyona geçti.
Bora bindiğinde, Doğan kızgın kızgın bakıyordu. Telefonunu verirken, "Hayrolsun inşaallah komiserim, bir şeye mi kızdınız?" dedi
Doğan, sinirli bir ses tonuyla, "Lan biz buraya şüpheliyi gözaltına almak için mi geldik, yoksa bi kasa çilek almak için mi?" dedi.
B: "Komiserim, ben adresi sordum oda sağ olsun baya detaylı tarif etti, o bana yardımcı oldu bende hâk geçmesin dedim."
D: "Adres sormanın karşılığı bir kasa çilek mi?"
B: "Başka şeyler de vardı ama benim canım çilek istedi, akşam birlikte yeriz diye düşündüm komiserim."
D: "Aman aman canın ne istiyorsa ye oğlum, çocuğun gözü şaşı olur sonra!"
B: "Anlamadım komiserim."
D: "Lan kes, uzatmada sür gidelim, yeter oyalandığımız. Maşaallah siz her olayı böyle yaparsanız Alp'in çekeceği var."
B: "Komiserim gerçekten bu sefer bi dalgınlık oldu, o yüzden, yoksa her zaman böyle değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
Ficción General♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...