Selim, beni kucağında restorana kadar taşıdı. Kapının girişe gelince,
"İnatçı keçi, indireyim mii? deyince sorman hata der gibi tavırlı bir şekilde
"İndiirr!" diyince daha da yukarıya kaldırıp, "Baakk hâlâ!" dedi"Tamam tamam sustum. İndir, kolların ağrıdı yeterr!"dedim bu sefer yumuşak ve üzülmüş bir sesle.
Selim, indirdikten sonra alnımdan öptü.
Elimden tutarak içeri girdik. Masaya oturmadan, lavaboya gitmek istedim."Ben bi elimi yüzümü yıkayabilir miyim?"
Elif'in, "Bende geleyim mi?"sözüne imalı bir şekilde, "Saçmalama canım yaa, ben o kadar salak mıyım? Bi tuvaleti bulamayacak mıyım yanii!.." dedim.
Elif, bilmediği için, "Estağfurullah, o açıdan demedim." diyerek kendini açıklama gereğinde bulundu.
Selim, masanın altından Elif'in ayağına vurup, sus işareti yapınca, "Abin anladığına göre izah etmeme gerek yok, o sana anlatır!" deyip tuvalete gittim...
~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~•
Elif, meraklı gözlerle bakınca, Selim,
"Annesi, ben tuvaletleri bulamam deyip Nurseli'yi yanımızdan götürdü, ona gönderme yapıyor. Bakma sen ona." dediE)"Nurseli senin yanındayken sizi başbaşa bırakmaya çalıştıysa, işimiz var desene."
S)"Sende başlama Elif, Seda öyle bir kız değil!"
E)"Annesi hakkında emin değilsin ama!"
S)"Seda ve ben aynı fikirdeyken annesine ne?"
E)"Ya birgün Seda da annesiyle aynı fikirde olursa? Aabii, gel beni dinle, bir yolunu bulalım! kurtul şu Seda'dan!"
S) "Seda kolay yaa!"
E)"Nasıl kolay?"
Selim,"Bak şimdi, hemen hallediyorum!" dedi ve telefonunu çıkartıp Hakan'ı aradı. "Alo abi! Sen Seda için bi öneride bulunmuştun yaa, hâlâ geçerli mi? Ben düşündüm de, sizin dediğiniz gibi daha iyi olacak... Tamam görüşürüz!"
E)"Abiii ne oluyor?"
S)"Oda benden sürpriz olsun. Bir daha Nurseli'ye böyle bir gün yaşatmak istemiyorum. Bugün neredeyse iki defa bayılacaktı..." deyip ne zamandır aklında olan şeyin ilk adımını atmıştı...
~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~Elimi yüzümü yıkayıp masaya geldim ve Elif'in yanına oturdum.
Selim şaşırarak, "Nurselii? Neden yanıma oturmadın?" deyince omuzlarımdan ve başımdan "bilmiyorum" der gibi yapıp
"Bu taraf daha yakındı o yüzden!" dedimSelim ayağa kalktı, elimden tutup kaldırdı, kendine çekti ve kucağına oturttu. Bana kızgın kızgın bakarken Elif'e, "Kızım az bi kulaklığını takar mısın? Yengenle bir şey konuşmanın vakti gelmişte geçiyor bilee!" dedi.
Elif, "Hemmeeennn abiiimm!" diyerek cebinden kulaklığı çıkartıp taktı.
"Bana baakk. inatçı, tripkolik keçii, ben şuan hayal ettiklerimi yapamıyorsam senin için, seni düşündüğümden. Sana her yaklaştığımda, şurada hissettiğim kalbin yerinden fırlayacak, elimde kalacak diye korkuyorum!" dedi parmaklarıyla kalbimin hizasına bastırarak.
"Bana baakk bii, gözlerime baakk. Kaldır başını!" deyip çenemden tutup kaldırdı. baldırımı kendi karnına dayadı.
"Hissediyor musun?" Dediğinde utanarak Elif'e dönüp, bakıyor mu diye baktım. Selim belimden hafifçe sıkarak, "Dön bana müziğin sesi buraya kadar geliyor duymuyordur ooo, cevap ver, beni hissediyor musun?"
Bu sefer Selim'den utanarak, Kısık sesle, "Selim yapmaa!"dedim
"Utanıyorsun değil mi? Bak kalbin nasıl atmaya başladı." deyip elimi kalbime götürüp bastırarak, "İşte ben, bunun geçmesini bekliyorum." dedi. Sağa sola baktıktan sonra, avcunda tuttuğu elimle göğsümü avuçlattı. Kendimi çekip elimi aşağıya indirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
General Fiction♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...