Bugün cumartesi haziranın yirmi beşi... Benim adım Nurseli...
Bugün ölürüm de ayrılmam dediğim adamdan ayrılıyor, görüşmem dediğim insanlarla yüzleşiyordum.
Bugün cumartesi ve ben her yıl haziranın yirmi beşini kendime yas ilan ediyordum.
Bayrakları bilmem ama her yıl göz kapaklarımın yarıya ineceği kesindi.
Bugün cumartesi, olmaz dediğim şey oluyor, yapmam dediğim şeyi yapıyordum. Ben, beni büyüten ailemin bana aşıladığı büyüklere saygıyı, bugün ayağımın altında çiğniyordum.
Canını yakmam dediğim arkadaşlarıma tekmeler savurup, beni susturmaya çalışan ellerini ısırıyordum.
Bugün cumartesi, haziranın yirmi beşi, bu mahalleye ilk defa böyle bir çığlığı duyuruyordum.
Benim adım Nurseli, Selim'den türeme olan Selin'den bozma Nurseli, ben bugün adımı koyan adama isyan ediyor, onun hastalığı olduğunu bile bile umursamıyordum.
Benim adım Nurseli, Yıllar önce yüzünü unutmamak için yalvardığım kadını, bugün yerlerde ağlatıp, dizlerini dövdürüyordum.
Bugün günlerden cumartesi haziranın yirmi beşi, beni büyüten ailemin sesimi duyacağı son gün. Yüzümü görmek için yalvaracağı ilk gün.
Benim adım Nurseli, iki abisi olup ikisinden de yardım isteyemeyen aciz Nurseli.
Bugün cumartesi haziranın yirmi beşi, bana her türlü yardım edeceğini söyleyen adamın, sırt döneceği günün habercisi.
Benim adım Nurseli seni ömrümün sonuna kadar bırakmam diyen adamın, gerçek kimliğimi öğrendiğinde irtibatı kestiği Nurseli.
Benim adım Nurseli evleneceğine inandığı adamın öpmesinden çekinirken, başkalarının yatağında uyanacak kadar cesaretlenen Nurseli.
Bugün cumartesi, haziranın yirmi beşi biraz sonra kapanacak gözlerimi tanımadığım evlerde açacağım ilk gün...
Acınacak Nurseli,
Kınanacak Nurseli,
Dışlanacak Nurseli,
Ayıplanacak Nurseli,
Hayıflanacak Nurseli.Benim adım Nurseli, intikam yemini ederken kan kusan Nurseli...
~~~~~~•~~~~~~•
Atakan'ın kollarından sıyrılıp koşarak yıllar önce beni yüz üstü bırakan: beni her gördüğü yerde, kızım yavrum diyen karı kocanın önüne dikilmiştim.Beni gördüklerinde ki sevinçleri beynimi kemiren böcek gibi gözlerimi tırmalıyordu. Ben onların gözlerine nefretle baktıkça onlar sevgi dolu bakmaya devam ediyorlardı.
Onlara bunu yapma cesaretini kim veriyordu?..
Ne, bu cüretkar bakışlar?
Sevgi dolu isim zikretmeleri!Ben kan ağlarken onların umursuzca mutlulukları ne içindi.
Gözlerimden kontağı kesmemelerine rağmen, nasıl olurda nefretimi hissetmezlerdi, yoksa: Selim için akıttığım bu yaş sellerinden bir damla üzerlerine mi alıyorlardı...
Gözlerimi tırmalayan sevgi bakışları, ağızlarından çıkan ismimle kulaklaklarımı da tırmalamaya başlamıştı.
Nefret bütün vücuduma işlemiş, onlara saldırmama Atakan mani oluyordu.
"Selin! Hoşgeldin kızım."
Allah'ım, Allah'ım bu ne yüzsüz arsız bir cümle, her kelimesi yüze tokat gibi çarpan karşılığı asla olumlu olmayacak bir cümle.
Ben, "Selin" değildim ve hiç hoş gelmemiştim. Keşke bu kadar hoşta bulmasaydım ama pişkinlik benim gerçek ailem olmalarından kaynaklı öz güvenden geliyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
General Fiction♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...