Doğan şaşırdı, bir yolunu bulacağım demişti. Demek ki Okan'la işbirliği yapmıştı.
"Okan başka ne söyledi?"
"Selim abin evinize geldiğinde banyonuzda bir böcek görmüş. Bu böceğin bir daha gelmemesi için çamaşır suyu ve tuz ruhu ile temizlemen lazım. O böcekler, bunların kokusunu sevmez ve bir daha gelmezler" dedi. Ben de öyle yaptım beş dakika geçmeden gözlerim yanmaya başladı, boğazım acıyordu, nefes alamadım. Sürekli öksürmeye başladım, kendimi kapıya zor attım. Gözümü açtığımda buradaydım. Ne olduğunu bilmiyorum! Sonra da bi abi geldi. Bana her şeyin yolunda olduğunu aslında bebek olmadığını benim yanlış anladığımı söyledi!"
Doğan, arama motorundan özel MEDOCALİN hastanesi sahibi diye arayıp Yavuz'un resmini buldu, "Yanına gelen bu muydu?" diye sordu.
A: "Evet buu? Annem! Annem kendini katil zannediyor! Gidip teslim olacakmış, lütfen yardım edin."
Doğan, Ayşe'nin yanında Selim'i aradı. "Selim, yarın erkenden Ayşe'nin evine git, annesini al. Kendini katil zannediyor, bir delilik yapmasın! Ben hastaneyi ayarladım, sorun yok! Bir de abisi, Ayşe intihar etmemiş, merak etme senin söylediklerini yapmış!"
Selim şaşırarak, "Anlamadım! Ben ne söylemişim kii?" deyince,
Doğan da aynı şaşkınlıkla, "Çamaşır suyuyla tuz ruhunu karıştır temizle demişsin ondan olmuş?!" deyince Selim kızarak, "Saçmalama Doğan, ben öyle bir şey söylemedim haberim yookk!" dedi
Doğan Ayşe'ye belli etmeden, "Tamam, Ayşe'nin de sana selâmı var! Görüşürüz!" deyip telefonu kapattı.
Sonra Ayşe'ye dönüp, "Ayşe, o gün Okan başka bir şey söyledi mi?" diye sordu.
A: "Sonra cebinden ufak ilaç kutusu çıkarttı, "Bunu her gün içeceğin suya kat annenlere de söyleme" deyip annemi yanımıza çağırdı. Benim ağzımdan örnek aldı, ben daha önce vermiştim dedim ama aldığı örneğe duvar yazdığını görünce uzatmadım. Sonra parmağıma şırınga batırıp kanımı aldı, ona da halı yazdı. Sonra da anneme hiçbir kızı ailesi zorla evlendirmemeli! Kızı evlenmeyi istemediğinde ona vurup kanını duvara ve halıya akıtmamalı, bunu babasına da söyle olur mu?" dedi. Ben hiç bir şey anlamadım. Hepsi bu kadar. Sonra da gittiler."
D: "Tamam Ayşeciğim merak etme, her şey geçti, sen uyuu, dinleenn! Pınar ablan seninle kalacak merak etme. Bu anlattıklarını da kimseye söyleme tamam mı?"
Doğan, dışarı çıktığında, Pınar gelmiş kapıda bekliyordu. İyi geceler dileyip hastaneden çıktı.
Sevinçten ayaklarını iki sürü bir zıpla yaparak yürüyordu. Arabaya binip Selim'i aradı. Okan'ın neler yaptığını anlatırken çocuk gibi heyecanlıydı, "Ben sana ne dedim abii, ben bu adama güveniyorum demedim mi? Lan, adam ters köşe yaptı bize, şok oldum. Oooffff çok mutluyum Selim, şuan gidip birilerini öpmek istiyorum. Hazırlan geliyorum..."
Selim kızarak, "Saçmalama lan, git karşı cinsini öp, bana sulanma boşuna. Bana özeti söyle yeter..." dedi
D: "Ya neyini anlamadın kısacası annesi itiraf etmezse iş bizde ama teslim olmak gibi bir niyeti varmış. Yarın sabah git konuş ikna et!" dedi.
~~~~~~•~~~~~~•~~~~~~•
... Selim, ertesi sabah erkenden Ayşe'nin annesiyle konuşmaya gitti. "Bak ablacım Demir'i sen öldürmedin. O buraya geldiğinde zaten yaralıymış." dedi
Ayşe'nin annesi ağlayarak, "Ama buraya gelmeseydi hastaneye giderdi ve kurtulurdu." dedi
S: "O zaman da tecavüzden yargılanırdı. kendisini vuranlarla hesaplaşır, kardeşini öldürtür, üç bilemedin beş yıl sonra çıkıp tekrar Ayşe'nin peşine düşerdi. O zaman da senin canına tak eder, öldürmek isterdin, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)
General Fiction♥️'ler bir atınca harfler önemini yitirir!.. Yolların değil, yılların ayırdığı bir aşk hikayesi !.. Hayatta hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Karşılaşıp hayatına aldığın her insan, Ya imtihanındır. Ya bir cezadır. Yada Allah'ın bir lütfudur. "ben...