48.bölüm

17 3 1
                                    

Otobüse binip oturduğum da son bir haftamın muhasebesini yaparken Selim aradı. Ekrana bi on saniye yazan isme bakıp memnuniyetsiz bir şekilde telefonu açtım.

"Efendim Selim!"

"Okul çıkışı buluşalım mı diye aradım ama sen zaten dışarıdasın herhalde.
Arkada ki sesler ne? Neredesin?"

Derin bir nefes çektim, "İlk ders boştu senin gibi hastaneye gittim!" dedim, onu gördüğümü bilmesini istiyordum

Selim'den karşılık gelmeyince tekrar devam ettim, "Ne oldu sustun! Bir şey söylemeyecek misin?"

"Nurseli ne söyleyebilirim kii! O kızlar benim yüzümden o halde, biri neredeyse ölüyordu!" derken görende kendini suçladığını zannederdi.

"Selim!.." deyip tekrar bir nefes daha çektim."Sen kaç gündür beni aramadın. Kendini kandırabilirsin ama beni aslaa! Sen kendini değil aslında beni suçluyorsun. O kızın durumu iyiye gitmeseydi beni arayacak mıydın?" diye sorduğumda hiç inandırıcı gelmeyen,
"Aramayacaktım direk yurda gelecektim, çünkü seni çok özledim!" dedi

"Sen en zor anında teselliyi başkasında aradın Selim! Rahatlayınca da beni özlediğini anladın. Benim senden başka sığınacak dalım yokken sen beni yüz üstü bıraktın."

"Benim için kolay mı zannediyorsun Nurseli! Ne hâle geldim sen biliyor musun?"

"Bilmiyorum işte Selim! Söylemek istediğim de bu. Senin, ne hâle geldiğini bilmem gerekirken, sen benden uzaklaştın. Evlenmeyi düşündüğün kızla kötü gününde birlikte olmadın! Bende şimdi iyi günümde yalnız kalmak istiyorum!"

Selim,"Sen bilirsin, hoşçakal!" deyip telefonu kapattı. Bir haftada bu kadar değişmiş olabilir miydi. Selim ısrar etmemiş "sen bilirsin" deyip kapatmıştı. Bu kazada telefonuyla birlikte bazı duygularıda mı kaybolmuştu nee?..

~~~~~~•~~~~~~

Selim, merkeze geldiğinde Doğan Selim'in moralinin bozuk olduğunu gördü, telaşlı bir şekilde, "Ne oldu?" diye sordu.

Selim Doğan'ı rahatlatmak için, "Bir şey yok merak etme! Hatta şuan diğer dertlerim olmasa zil takıp oynayacağım o kadar mutluyum." deyince şaşırmış gibi bakarak, "Diğer dertlerim derken? Sen artık Nurseli'yi dert olarak mı görüyorsun?" dedi.

"Öyle demek istemedim!"

"Söylediğin o manaya geliyor ama!"

"Bak çok mutluyum ve bu mutluluğumu bozacak bir şey istemiyorum, ben hastaneye gidiyorum. Acil bir şey olursa msj at!"

"Git bakalım giiitt, Hilde'yi haklı çıkart!"

Selim, alkışlarla, "Evettt en haklı Hilde!.. Dünyada Hilde'den daha haklı kimse Yok!.. Yılın en haklı insanı ödülünü verelim tamam mı?" deyip geri geri yürüyerek odadan çıktı.

Doğan, hemen Nurseli'yi aradı...
"Efendim abii?"

"Ne haber, nasılsın?"

"Selim kötü değil mi?"

"Ne oluyor Nurseli? 8 yıllık arkadaşımı tanıyamaz oldum!"

"Belki de tam olarak buydu ama size belli etmiyordu."

"Bu kadar kişiyi kandıracak kadar usta bir oyuncu değil!"

"Ya öyleysee?"

"O zaman ona ilk sırt dönecek kişi ben olurum."

"Öyle olduğunu bilsem bile, asla sırtımı dönmeyecek kadar seviyorum onu!"

"Saçmalama Nurseli yaa! Hiç kimse vazgeçilmez değildir!"

Maziden Gelen Sır (Dreame Ve Çizgi Stüdyo da Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin